Biji Yek Gulan! Yaşasın Bir Mayıs!
Emek, dayanışma, direniş ve özgürlük günü olan 1 Mayıs’a, halkımız ve Kürdistan işçi sınıfı bir kez daha baskıların, yasakların ve provokasyonların gölgesinde hazırlanıyor. İşçi sınıfının onurlu yürüyüşünü durdurmak isteyen gerici, ırkçı, sömürgeci ve faşist iktidarlar, her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs’ı baskılarla, yasaklarla ve provokasyonlarla kriminalize etmeye çalışıyor. Çünkü çok iyi biliyorlar: Sınıfın ayağa kalkması, sömürü düzenlerinin temellerini sarsacaktır!
Bir Mayıs, emek ile sermaye arasındaki tarihsel ve temel çelişkinin açığa çıkardığı sömürü, yoksulluk, güvencesizlik ve eşitsizlik sorunlarına karşı işçi sınıfının direnişinin ve dayanışmasının simgesidir. Bu çelişkinin yarattığı ağır toplumsal sonuçlara karşı, işçi sınıfının ekonomik hakları için mücadeleyi büyütmek, sendikal örgütlenmeyi güçlendirmek ve emeğin politik temsilini geliştirmek hayati bir görevdir.
Bir Mayıs, yalnızca mevcut kazanımların korunması değil, aynı zamanda insanca yaşam, eşitlik ve özgürlük için işçi sınıfının birleşik, kararlı ve uluslararası mücadelesini örme çağrısıdır. Bugün, sömürünün her biçimine karşı daha örgütlü, daha bilinçli ve daha dayanışmacı bir hareketi yaratmak, Bir Mayıs’ın tarihsel mirasına sahip çıkmanın en doğru yoludur.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da işçi sınıfı, yalnızca ekonomik sömürüye karşı değil, aynı zamanda inkâra, eşitsizliğe ve baskının her biçimine karşı da mücadele etmektedir. Bu topraklarda emekçiler, ulusal ve sınıfsal zincirleri birlikte kırmanın tarihsel sorumluluğunu omuzlarında taşımaktadır. Fabrikalarda, tarlalarda, madenlerde, atölyelerde ve sokaklarda yankılanan her direniş sesi, hem ekmek kavgasının hem de özgürlük özleminin ortak çığlığıdır.
İşçi sınıfının ekonomik, ulusal ve demokratik haklar için verdiği bu çok yönlü mücadele, halkların kardeşliğine ve sömürüsüz, özgür bir geleceğe giden yolun taşlarını döşemektedir. Türkiye ve Kuzey Kürdistan işçi sınıfının birleşik, örgütlü ve kararlı direnişi, kurtuluşun gerçek anahtarıdır!
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da 1 Mayıs, tarih boyunca yasaklarla, katliamlarla ve baskılarla bastırılmak istenmiştir. 1977’de Taksim Meydanı’nda yaşanan ve 34 emekçinin hayatını kaybettiği Kanlı 1 Mayıs, devletin işçi sınıfına karşı nasıl bir vahşet uyguladığının açık kanıtıdır.
Kürdistan’da ise tablo daha da ağırdır. Kürt işçileri ve emekçileri hem ulusal hem sınıfsal baskıya maruz kalmakta, örgütlenme ve meydanlara çıkma hakları sistematik biçimde gasp edilmektedir. Ancak bu baskılar ne bizi yıldırdı, ne de yıldırabilecek!
Kürdistan işçi sınıfı olarak bizler, Türkiye işçi sınıfıyla ve emekçi halklarıyla omuz omuza 1 Mayıs meydanlarında buluşmanın özlemini taşıyoruz. Bu özlem bir düş değil, örgütlü mücadelemizle gerçeğe dönüşecek bir hedef ve bir çağrıdır!
Çünkü biliyoruz ki, emeğin özgürlüğü de, dünya işçi sınıfının enternasyonal dayanışması ile kazanılabilir. Fabrikalarda, tarlalarda, madenlerde, atölyelerde ve sokaklarda dökülen alın terimiz, bizi emeğin ve özgürlüğün ortak kurtuluş yolunda buluşturmaktadır.
Buradan bir kez daha haykırıyoruz:
Yaşasın 1 Mayıs!
Bijî Yek Gulan!
Geleceğin özgür 1 Mayısları, halkların, ulusların ve işçilerin devrimci birliğinde, sömürüsüz ve özgür bir dünya özlemiyle yeşerecektir!
Partiya Komünist a Kurdistan (KKP) olarak, bu tarihsel sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Özgür ve sosyalist bir Kürdistan yaratma hedefimiz, işçi sınıfının örgütlü gücüne ve halklarımızın eşitlik ve özgürlük mücadelesine dayanmaktadır.
Emperyalizme, sömürüye ve ulusal inkâra karşı direnişimizi büyüterek, işçi sınıfının iktidarı ve halkların devrimci dayanışması temelinde yeni bir toplumu kurma kararlılığımızı sürdüreceğiz.
1 Mayıs ruhuyla, zafer inancıyla, mücadelemizi her alanda büyütmeye devam edeceğiz!
Tüm işçileri, emekçileri ve devrimcileri 1 Mayıs’ta alanlara çıkmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!
Yaşasın işçilerin birliği!
Kahrolsun faşizm, yaşasın sosyalizm!
Partiya Komünist a Kurdistan (KKP)
Merkez Komitesi
28.04.2025
