Home / Güncel / TEK TİP ELBİSE DAYATMASI TUTMAYACAK!

TEK TİP ELBİSE DAYATMASI TUTMAYACAK!

TC hükümeti resmi gazetesinde yayınladığı son kararnamelerden biriyle siyasi tutuklu ve hükümlülere zorla tek tip elbise giydirme kararı çıkardı. 50 bini Fethullahçı isnadıyla, geri kalanı ağırlıkla Kürt siyasetinden olmak üzere devrimci – demokratik faaliyetleri nedeniyle yargılanan siyasi tutuklular ve hükümlüler yaklaşık 60 bin kadar. Kararnameye göre “Tek tip elbise giymeyi kabul etmeyen mahpuslar mahkemeye çıkarılmayabilecek, yargı süreçleri işlemeyecek, insanlar mahkemeye çıkmadan haklarında hüküm verilmesi gündeme gelebilecek.” Elbiseleri giymeyenler hücrelere atılacak, aileleri ile görüştürülmeyecek, hatta infazları yakılabilecek.

Erdoğan tek tip elbise giydirmeyi tutukluları aşağılamak, üzerlerinde suçlu algısı yaratmak, hatta suçların en kötüsünü işlemiş lanetli ve aşağılık mücrim imajı doğurmak için istiyor. Siyasi tutuklu ve hükümlülere köle damgası vurmaya çalışıyor. İŞİD canilerinin esir aldıkları kimseleri teşhir ettiği gibi Erdoğan ve şürekası da devrimci ve öteki muhalif tutukluları teşhir etmek, toplum nezdinde psikolojik linç nesnesi haline getirmek istiyor. Erdoğan ve kafadarlarının gözünde siyasi tutuklular ”taşlanması gereken günahkârlar”dır.

Erdoğan Guantanamo örneğini veriyor. Nazi toplama kamplarını da örnek verebilir. Hatta 12 Eylül faşizminin uygulamalarını örnek gösterebilir. Bu, daha ”yerli ve milli”.
Anlaşılan ne Erdoğan, ne de suç ortakları tarihten ders almamışlar. Ya da tek tip elbise dayatmasının doğuracağı sonuçları, devrimci tutsakların bu uygulamalara sonuna kadar direneceklerini bile bile bu yola baş vuruyor?

Evet, bunlar bile bile bu adımı atıyorlar; bile bile suç işliyor ve daha büyük suçlar işlemeye hazırlanıyorlar. Tek tip elbise giydirmek amacıyla cezaevlerindeki tutuklulara her istediklerini yapmaya çalışacaklar: Saldıracaklar, itaate ve baş eğmeye zorlayacaklar, baş eğmeyenleri tecrit edecek, ölünceye kadar hücrede tutacaklar. Elbise, bunun için bir kargı ucu olacak.

Gerisini ilgili kararnamenin öteki maddeleri düzenliyor. Kararnameyle temyiz hakkı, adil yargılanma hakkı, avukat bulundurma ve savunma hakkı, kanun önünde eşitlik ilkesi gibi konularda faşizan düzenlemeler yapılıyor. Cezaevi idarelerine, savcılara ve polise keyflerince uygulayacakları sınırsız yetkiler veriliyor.

Bütün bu düzenlemelerin amacı sadece siyasi tutukluları dize getirmek değil; bütün toplumu sindirmektir.

Erdoğan’ın halihazırdaki ve müstakbel siyasi tutuklulara hayvanca davranmanın yolunu açacak olan bu kararnamesi 12 Eylül diktatörlüğünün cezaevlerinde devrimcilere dayattığı uygulamaları güncelliyor.

12 Eylül faşizminin askeri cezaevlerindeki devrimci tutuklulara tek tip elbise dayatması 1982 yılında başladı. 1982 yılı içinde kimi askeri cezaevlerinde deneme uygulamaları yapıldı; ama asıl saldırı 1983 yılı Temmuz – Ağustos aylarında gerçekleştirildi. Devrimci tutsaklar tek tip kıyafet dayatmasına karşı direnişe geçtiler. Zorla giydirilen elbiseleri yırtıp attılar; mahkemelere don – atlet gittiler. Cezaevi idarelerinin buna yanıtı mahkumları kış soğuğunda don – atletle buz gibi hücrelerde beton üzerinde yatmaya mecbur bırakmak oldu. Görüş ve mektuplaşma yasağı getirilen, duruşmalara gitmeleri engellenen devrimci tutsaklar, haftalarca, bazen aylarca hücrelerde kaldı; bir çoğu böbreklerini, ciğerlerini üşütmekten hastahanelik oldu.

12 Eylül darbecileri tek tip elbise giydirme başta olmak üzere bir dizi faşist uygulamayı dayatmakta ısrar etti. Bunun üzerine çeşitli cezaevlerinde açlık grevlerine, bu da sonuç vermeyince ölüm orucuna başlandı. Metris cezaevinde 11 Nisan 1984’de Devrimci Sol ve TİKB tarafından başlatılan ve 400 mahpusun katıldığı açlık grevi, 45’inci gün ölüm orucuna dönüştü. Ölüm orucu yapan tutuklulardan Abdullah Meral, Haydar Başbağ, Fatih Öktülmüş ve Hasan Telci hayatını kaybetti (1984). 1987 Temmuz’unda Sağmalcılar Cezaevinde başlatılan ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevleri Adalet Bakanlığı yetkilileriyle yapılan görüşmelerde tutsak taleplerinin kabul edilmesi üzerine sona erdirildi (13 Ağustos 1987).
Devrimci tutukluların canları pahasına 30 yıl evvel yırtılıp atılan tek tip elbise genelgeleri, 30 yıl aradan sonra KHK olarak hortlatılıyor. Tüm devrimci demokratik güçlere cezaevlerine dayatılan bu hortlağa karşı tutum almak ve onu bir daha dirilmemek üzere ait olduğu mezarlığa gömmek düşüyor.

Bölüme ait diğer yazılardan!

NEWROZ ÇOŞKUSUNU BİR MAYIS ALANLARINA TAŞIYALIM! PARTÎYA KOMÛNÎST A KURDISTAN (KKP)

NEWROZ ÇOŞKUSUNU BİR MAYIS ALANLARINA TAŞIYALIM!İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 …