Pazar , Aralık 22 2024
Home / Parti / Temel Metinler / ENTERNASYONAL İÇİNDE VARSAYILAN BÖLÜNMELER Karl Marx – Friedrich Engels

ENTERNASYONAL İÇİNDE VARSAYILAN BÖLÜNMELER Karl Marx – Friedrich Engels

ENTERNASYONAL İÇİNDE VARSAYILAN BÖLÜNMELER

Uluslararası İşçi Birliği Genel Konseyinin Özel Genelgesi [70]

Karl Marx – Friedrich Engels

Ocak ortası – 5 Mart 1872 arasında Marx ve Engels tarafından yazılmış, Les Prétendues Scissions dans L`Internationale – Circulaire Privée du Conseil Général de L`Association Internationale des Travailleurs adıyla 1872’de Cenevre’de basılmıştır.

Almanca adı: Die angeblichen Spaltungen in der Internationale – Vertrauliches Zirkular des Generalrats der Internationalen Arbeiterassoziation

Kaynak: Karl Marx – Friedrich Engels, Ausgewählte Werke in sech Bänden – Band IV, Verlag Marxistische Blätter GmbH, Frankfurt am Main, 1971, S. 109 – 164

Türkçesi: samet erdoğdu
________________

Enternasyonal içindeki iç mücadeleler karşısında bugüne dek Genel Konsey [Heyet-i Umumiye]mutlak karışmazlık tutumu takındı ve Birlik üyelerince iki yıldan fazla bir süredir kendisine karşı yürütülen aleni saldırılara karşı hiçbir zaman açıkça cevap vermedi.

Fakat bir kaç entrikacının Enternasyonal ile kuruluşundan bu yana Enternasyonale karşı düşmanca tutum almış bir dernek[71] arasında kasten hır – gür çıkarma gayretkeşlikleri, suskunluğumuzu halen devam ettirmemize engel olmadıysa da kuruluşundan beri Enternasyonal’in en ağır krizini yaşadığı bir zamanda, bu derneğin bir anda provoke ettiği skandallardan haberdar olan Avrupa gericiliğinin bunlara sağladığı destekten ötürü, Genel Konsey bütün bu entrikalarla ilgili tarihsel gerçekleri açıkça sergilemekle yükümlüdür.

I
Paris Komünü’nün düşmesinden sonra Genel Konsey’in ilk işi ”Fransa’da İç Savaş” [72] üzerine olan kendi bildirgesini yayınlamak oldu. Bunda, Komün’ün, tam da o esnada burjuvazinin, basının ve Avrupa hükümetlerinin mağlup Paris’e aşağılık karalamalar yağdırmalarına gerekçe olan bütün edimleri ile dayanışma içinde olduğunu açıkladı. Bizzat işçi sınıfının bir kesimi bile, o anda yerlerde yatanın kendi bayrakları olduğunu henüz anlamış değildi. Genel Konsey buna ilişkin kanıtı, öteki şeyler yanında, bu bildirgeyle hiç bir biçimde dayanışma içinde bulunmak istemeyen kendi iki üyesinin, yurttaş Odger ve Lucraft’ın, istifasıyla da elde etmişti. Denebilir ki, tüm uygar ülkelerde işçi sınıfının Paris olayları hakkında bütüncül bir görüşbirliği oluşturması bildirgenin yayınlanmasıyla sağlanabildi.

Öte yandan Enternasyonal, burjuva basında, özellikle büyük İngiliz basınında en güçlü propaganda araçlarından birini elde etti; bildirge onları Genel Konsey’in yanıtlamalarıyla karşılık bulan bir tartışma sürecine sürüklenmeye mecbur etti.

Çok sayıda Komün mültecisinin Londra’ya gelmesi Genel Konsey’i kendini bir yardım komitesi gibi yapılandırmakla yükümlü kılmıştı ve o, 8 ay boyunca, kendi olağan işlevlerinin dışında, önünde duran bu işlevi de yerine getirdi. Komün mağlupları ve sürgünlerinin burjuvaziden hiç bir şey ummayacaklarının sözünü etmeye gerek yok. İşçi sınıfına gelince, yardım talepleri işçilerin oldukça zor bir anlarında gündeme gelmişti. İsviçre ve Belçika, yardım edebilecekleri ya da Londra’ya erişmelerini sağlayacakları kendi mülteci kontenjanlarını zaten almışlardı. Almanya, Avusturya ve İspanya’da toplanan paralar İsviçre’ye gönderilmişti. İngiltere’de, neticesi tayin edici Newcastle[73] savaşımı ile belirlenecek olan, 9 saatlik iş günü uğruna büyük mücadele tam istim üzerindeydi ve gerek işçilerin bireysel aidatlarını gerekse Trade – Union’ların birikmiş olan ve ayrıca tüzükleri gereğince sadece sendikal mücadele için kullanılması gereken sendika fonlarını yutup durmaktaydı. Bunun yanısıra Genel Konsey aralıksız uğraşları ve haberleşmeler için ayırması gereken paraları her hafta ufak meblâğlarla bir araya getirebiliyordu. Amerikan işçileri onun çağrısına cömertçe yanıt verdiler. Genel Konsey, paniğe kapılmış burjuvazinin akıldanelerinin hayalhanelerinde Enternasyonal’in para kasalarına depoladıkları o milyonlara keşke sahip olabilseydi!

Mayıs 1871’den sonra Komün mültecilerinin belirli bir kısmı Genel Konsey’e, bileşimine, savaş yüzünden artık onda temsilcisi kalmayan Fransızlar’dan elemanlar alması çağrısı yaptı. Koptasyonla alınan üyeler arasında Enternasyonal’in eski üyeleri ve devrimci enerjileriyle ünlenmiş, seçilmeleri Paris Komünü’ne vefa göstergesi olan az sayıda adam vardı.
Bu sıkıntılar arasında Genel Konsey, o esnada toplantıya çağırdığı delegeler konferansının hazırlıklarını da yapmak zorundaydı.[69]

Basel Kongresi’nce öngörülen Paris Kongresi’nin gerçekleştirilmesi, Bonapartist hükümetin Enternasyonal’e karşı aldığı zorbaca önlemler nedeniyle, engellenmişti. Genel Konsey tüzüğün 4. maddesinin tanıdığı yetkiyi kullanmaya karar verdi ve 12 Haziran 1870 tarihli genelgesiyle Kongre’nin Mainz’de toplanması çağrısını yaptı. Aynı esnada değişik federasyonlara hitab eden mektuplarla, onlara, Genel Konsey’in yerini İngiltere’den başka bir ülkeye taşımayı önerdi ve bu sorun hakkında delegelere bağlayıcı vekâlet vermelerini talep etti. Federasyonlar ağız birliğiyle merkezin Londra’da kalmaya devam etmesini bildirdiler. Bundan bir kaç gün sonra başlayan Alman – Fransız savaşı herhangi bir kongre toplamayı imkânsız kıldı. Kendilerine sorduğumuz federasyonlar, gelecek kongrenin toplanmasını olayların gidişine göre saptama yetkisini ancak ondan sonra verdiler.

Politik durum izin verir gibi görünür görünmez, Genel Konsey, 1865[74] konferansı emsalini ve her kongrenin kapalı idari oturumlarını dayanak alan bir iç [kapalı] konferans toplanmasını çağırdı. Avrupa gericiliğinin keyften kudurduğu, Jules Favre’nin bütün Avrupa ülkelerinden, hatta İngiliz hükümetinden, mültecileri adi suçlular muamelesiyle talep ettiği, Dufaure Toprak Ağaları (Kraut Junkerler) Meclisi’nden Enternasyonali yasadışı ilân eden bir yasa çıkardığı -öyle ki bunun sahte bir benzerini ileriki bir tarihte Malou Belçikalılara aktaracaktı-; İsviçre’de teslim edilip yollanması istenen bir komün mültecisini hükümetin geçici olarak tutukladığı; Enternasyonal üyelerinin sürek avının Beust ile Bismarck arasında kurulan ittifakın temeli haline geldiği; İspanya hükümetinin tamamen Versay cellâtlarının emrine girdiği, Madrid Federal Konseyi’ni Portekiz’e kaçmaya zorladığı bir anda, nihayet Enternasyonalin daha sıkı organize olması ve hükümetlerin meydan okumalarına karşılık vermesi gerektiği bir anda açık bir kongre olanaksızdı ve yalnızca kıt’anın delegelerinin gammazlanması demekti.

Genel Konsey’le düzenli ilişkide bulunan bütün federasyonlar uygun zaman içinde konferansa çağrıldılar. Konferans açık bir kongre olmadığı halde ciddi zorluklara çarptı. Fransa, içinde bulunduğu durumdan ötürü, doğal olarak, delege seçimleri yapamadı. İtalya’da o zamanlar tek organize durumdaki şube Napoli – bir delegenin atanacağı anda silahlı güçler tarafından dağıtıldı. Avusturya ve Macaristan’da en aktif üyeler zindana atılmıştı. Almanya’da en tanınmış üyelerin bazıları vatana ihanet suçlamasıyla kovuşturuluyordu; ötekiler hapis yatıyordu ve partinin mali imkânları ailelerinin ihtiyaçları için kullanılmıştı. Amerikalılar konferansa Enternasyonalin kendi ülkelerindeki durumuna ilişkin ayrıntılı bir andıç [muhtıra] yollamışlardı ama delegasyon masraflarını mültecileri desteklemek için harcamışlardı. Ayrıca bütün federasyonlar açık bir kongre yerine bir iç [kapalı] konferans toplanması gerektiğini kabul etmişlerdi.
Konferans Londra’da 17 – 23 Eylül 1871’de gerçekleştikten sonra Genel Konsey’in işleri konferansın kararlarını yayınlama, yönetsel yönetmelikleri bütünleştirme ve onları gözden geçirilen ve düzeltilen Genel Tüzük’le[75] birlikte üç dilde yayınlama; üyelik kimlikleri yerine aidat fişleri geçirme kararını uygulama; Enternasyonal’i İngiltere’de yeniden organize etme ve nihayet bütün bu değişik işlerin gerektirdiği giderlerin parasını temin etme üzerine yoğunlaştı.

Konferans belgelerinin[76] yayınlanmasının hemen ardından bütün gerici basın, Paris’ten Moskova’ya, Londra’dan New York’a kadar, İşçi Sınıfının Politikası Üzerine Karar’ın[77] tehlikeli niyetler içerdiğini -”Times” onu serinkanlılıkla hesab edilmiş bir pervasızlık olarak nitelendirdi-; öyle ki, Enternasyonal’in yasadışı ilan edilmesinin acil ihtiyaç olduğunu ilân etti. Öte yandan karar, Enternasyonal’e sızmış mezhepçi [sekter] şubeleri tasfiye ettiğinden, pusuda bekleyen uluslararası polise, konferans ve Genel Konsey’in alçaltıcı despotizmine karşı, yüksek sesle, güya kayırdıklarının, yani işçilerin özerk özgürlüklerinin çığırtkanlığını yapmak için bahane oldu. İşçi sınıfı kendisini öyle ”ağır basınç” altında hissetti ki; Genel Konsey’e Avrupa’dan, Amerika’dan, Avusturalya’dan, hatta Doğu Hindistan’dan Enternasyonal’e katılma açıklamaları ve yeni şubelerin oluştuğuna dair bildirimler [raporlar] geldi.

II

Burjuva basından atılan iftiralarla uluslararası polisin sızlanmalarına bizzat birliğimiz içinde de kulak kabartanlar bulundu. Görünürde Genel Konsey’e, ama esas olarak Enternasyonal’e karşı girişilen entrikalar, Birliğin bağrında yuvalanmıştılar. Bu entrikaların arkasında, Rus Michail Bakunin’in döllediği, sakınımsız Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı vardı. Bakunin, Sibirya’dan dönüşünden sonra Herzen’in ”Kolokol”unda kendi uzun tecrübelerinden çıkardığı sonuçlar olan Pan-slavizm ve ırklar savaşı teorilerini vaaz etmeye başladı. Daha sonra, İsviçre’deki ikâmeti sırasında, esasen Enternasyonal’e muhalif olarak kurulmuş olan, Barış ve Özgürlük Ligası’nın[78] yönetici komitesine girmesi çağrısı aldı. Bu burjuva cemiyetin işleri kötüleştikçe kötüleşince onun başkanı Bay G. Vogt, Bakunin’in tavsiyesi uyarınca Eylül 1868’de Brüksel’de toplanan Enternasyonal Kongresi’ne bir ittifak teklifi yaptı. Kongre oy birliğiyle iki olasılık bulunduğuna karar verdi: ya Liga, Enternasyonal ile aynı amacı izliyordur, ki bu durumda onun varlığına gerek yoktur, ya da amacı farklıdır, bu durumda bir ittifak mümkün değildir. Bir kaç gün sonra bu Liga’nın Bern’de yapılan kongresinde Bakunin keskin dönüş yaptı. Orda uyduruk bir program önerdi; ki bunun bilimsel değeri şu tek deyiminden ölçülebilir: sınıflların ekonomik ve toplumsal eşitliği. Minicik bir azınlığın desteğini alınca Enternasyonal’in Genel Tüzüğü yerine Liga tarafından reddedilen kendi uyduruk programını geçirmeyi ve Genel Konsey’in yerine kendi kişisel diktatörlüğünü tesis etmeyi kafasına koymuş olarak Enternasyonal’e girmek için Liga ile ilişkisini kopardı. Bu amaçla kullanmak üzere Enternasyonal içinde Enternasyonal olmayı hedeflemiş özel bir araç olan Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı’nı yarattı.

Bakunin bu cemiyeti kurmak için gereken elemanları, İtalya’da bulunduğu sıralarda kurmuş olduğu ilişkiler ve ona İsviçre, Fransa ve İspanya’daki Enternasyonal üyeleri arasında havariler ve reklâmcılar olarak hizmet eden Rus mülteciler çevresi arasında bulmuştu. Ancak Belçika ve Paris Federal Konseylerinin ”İttifak”ı tanımayı defalarca reddetmeleri üzerine, o, Genel Konsey’e, ”anlaşılmamış” Bern Programı’nın birebir tekrarından başka bir şey olmayan, kendi yeni cemiyetinin tüzüğünü onaylamaları için başvurmaya karar verdi. Konsey buna 22 Aralık 1868 tarihli şu genelgeyle yanıt verdi:

Genel Konsey’den Uluslararası Sosyalist Demokrasi
İttifakı’na

Yaklaşık bir ay önce Cenevre’de bazı yurttaşlar kendisini ”büyük Eşitlik vs. ilkesi temelinde politik ve felsefi sorunları araştırmalar özgül görevi ile” görevlendirmiş olan Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı adlı yeni bir cemiyetin Merkezi Girişim Komitesi’ni kurmuşlar.

Bu Girişim Komitesi tarafından basılan program ve tüzük Uluslararası İşçi Birliği Genel Konseyi’ne ancak 15 Aralık 1868’de ulaştırıldı. Bu belgelere göre sözkonusu İttifak ”kendini tamamen Enternasyonal’e adamış” ve aynı zamanda tamamen Enternasyonal dışında kurulmuştur. Enternasyonal’in, birbirini izleyen Cenevre, Lozan ve Brüksel kongreleri tarafından seçilen Genel Konsey’in yanısıra, Girişimci Komite’nin tüzüğüne göre bir başka, kendi kendini atamış olan, Cenevre’de konumlanmış bir Genel Konsey daha mevcut olacaktır. Enternasyonal’in yerel gruplarının yanısıra, Enternasyonal’ın ulusal bürolarından bağımsız faaliyet yürüten ve ”Enternasyonal’e alınmaları için İttifak’ın Merkez Bürosu’na başvuracak olan” İttifak’ın ulusal bürolarına bağlı kendi yerel grupları da var olacaktır; İttifak’ın Merkez Komitesi böylece Enternasyonal’e kabul hakkını elinde bulunduracaktır. Nihayet Uluslararası İşçi Birliği’nin Genel Kongresi’nin yanısıra İttifak’ın Genel Kongresi de kendi tiyatrosunu oynayacaktır; çünkü Girişim Komitesi’nin tüzüğüne göre Uluslararası İşçi Birliği’nin bir dalı olarak Uluslararası Sosyal Demokrat İttifakı delegelerinin yıllık işçi kongrelerinin ”kendi resmi oturumları ayrı bir yerde yapılacaktır.”

Bütün bunlardan hareketle,

Birliğin hem içinde hem dışında faaliyet halindeki ikinci bir uluslararası organizasyonun varlığı, Uluslararası İşçi Birliği’ni kesinlikle dağılmaya götürecek olan bir araç olacağından;

herhangi bir yerdeki diğer her bir insan grubunun Cenevre Girişim Grubu’na özenme ve Uluslararası İşçi Birliği’ni az ya da çok ma’kûl bahanelerle başka özel misyonlarla donanmış başka bir Birliğe kurban etme hakkı doğacağından;

bu yolla Uluslararası İşçi Birliği eninde sonunda her ulustan ve partiden entrikacının bir oyun topuna dönüşeceğinden;

buna ilâveten Uluslararası İşçi Birliği Tüzüğü yalnızca yerel ve ulusal şubeler kurulmasına izin verdiğinden (Tüzüğün I. ve VI. maddelerine bakınız);

tüzük Uluslararası İşçi Birliği şubelerinin, Uluslararası İşçi Birliği Genel Tüzüğü ve Yönetsel Yönetmeliğine ters düşecek tüzüklere ve yönetsel yönetmeliklere uymayı yasakladığından (Yönetsel Yönetmeliğin XII. maddesine bakınız);

Uluslararası İşçi Birliği tüzüğü ve yönetsel yöntmeliği yalnızca kongrelerde değiştirileceğinden ve böyle değişiklikler için huzurdaki delegelerin üçte iki oy çoğunluğu gerektiğinden; (Yönetsel Yönetmeliğin XIII. maddesine bakın);

Genel Brüksel Kongresi’nde oybirliğiyle alınan kararla Barış Ligası’nın kararı hükümsüz hale getirilerek sorun zaten çözüldüğünden;

kongre, o, en son açıklamasında amacının ve ilkelerinin Enternasyonal ile özdeş olduğunu bildirdiğinden ötürü Barış Ligası’nın varlık gerekçesi kalmadığını bu kararında açıkladığından;

İttifak’ın Girişim Grubu’nun bir çok üyesi Brüksel Kongresi’nin delegeleri sıfatıyla bu kararları onayladıklarından;

dolayı Uluslararası İşçi Birliği Genel Konseyi 22 Aralık 1868 tarihli toplantısında oy birliğiyle şunları kararlaştırdı:

1. Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı Tüzüğü’nün Uluslararası İşçi Birliği ile ilişkilerini düzenleyen bütün maddeleri, hükümsüz ve geçersizdir;

2. Uluslararası Sosyalist Demokrasi İttifakı’nın Uluslararası İşçi Birliği’nin bir dalı olması onaylanmamıştır.

Odger, Oturum Başkanı

R. Shaw, Genel Sekreter

Londra, 22 Aralık 1868

Bir kaç ay sonra İttifak bir kez daha Genel Konsey’e başvurdu ve onun ilkelerinin onaylanıp onaylanmadığını sordu: evet mi yoksa hayır mı? Eğer onaylanıyorsa İttifak, kendini Enternasyonal şubeleri içinde dağıtmaya hazır olduğunu açıklıyordu. Buna cevap olarak, Genel Konsey, 9 Mart 1869 tarihli aşağıdaki genelgeyi kaleme aldı.

Genel Konsey’den Uluslararası Sosyalist Demokrasi
İttifakı’na
Tüzüğümüzün 1. maddesi uyarınca Birlik aynı amaçları izleyen, yani işçi sınıfının karşılıklı dayanışmasını, ilerlemesini ve tam kurtuluşunu savunan bütün işçi derneklerine açıktır.

Değişik ülkelerdeki işçi sınıfının şubeleri açısından gelişme koşulları ve bir o kadar bundan doğan gereksinmeler farklı olduğundan ötürü, gerçek hareketi yansıtan teorik yaklaşımlar da aynı ölçüde farklıdır.

Uluslararası İşçi Birliği’nin ürettiği müşterek etkinlik, farklı ulusal şubelerin organlarının yayınları vasıtasıyla kolaylaştırılan fikir alış verişi, ve nihayet genel kongrelerde yapılmasından kaçınılmayan doğrudan tartışmalarla, git gide ortak bir teorik program yaratılır.

Bu yüzden İttifak’ın programını eleştirel incelemek, Genel Konsey’in işlevlerinden biri değildir. Biz, bunun proletarya hareketinin uygun bir ifadesi olup olmadığını araştırmıyoruz. Bizim açımızdan bilinmesi zorunlu olan şey, sadece onun, bizim Birliğimizin genel eğilimlerine, yani, işçi sınıfının tam kurtuluşu amacına ters düşen bir içeriğe sahip olup olmadığıdır. Sizin programınızda bu gerekliliği karşılamayan bir ifade vardır. 2. maddede şöyle deniliyor:

”Onlar” (İttifak) ”her şeyden önce sınıfların politik, ekonomik ve sosyal eşitliğini sağlamayı amaçlamaktadır.”

Sınıfların eşitliğini sağlamak, söz olarak alındığında, burjuva sosyalistlerinin hararetle vaaz ettikleri, sermaye ile emek arasında uyum sağlamak görüşüne götürür. Sınıfların eşitliğini sağlamak değil – gerçekleştirilmesi olanaksız olan mantıksal bir saçmalık -, bunun tam aksine sınıfların ortadan kaldırılması, proletarya hareketinin bu gerçek gizemi, Uluslararası İşçi Birliği’nin yüce amacını oluşturur. Gerçi bu ifadenin -sınıfların eşitliğini sağlamak- geçtiği yere bakıldığında, bu sözler, araya sızmış basit bir yazım hatası gibi görünüyor. Genel Konsey, böylesine yanlış anlamalara yol verebilecek acınası bir ifadeyi programınızdan atacağınızdan kuşku duymuyor. Birliğimiz, programımızın genel eğilimine aykırı düşen istisnalar dışında, her şubeyi, onun prensiplerine uygun düşen kendi teorik programlarını özgürce formüle etmekte serbest kılıyor.

Özcesi, İttifak şubelerinin Uluslararası İşçi Birliği şubelerine dönüşmesini engelleyen bir şey yoktur.

Şayet İttifak’ın tasfiyesi ve şubelerinin Enternasyonal’e iltihakı kesin olarak sonuçlanırsa, bu durumda bizim idari yönetmeliğimiz gereğince, bulundukları yerler ve bu yeni şubelerin sayısal gücü hakkında Genel Konsey bilgilendirilmelidir.

9 Mart 1869 Tarihli Genel Konsey Toplantısı

İttifak bu koşulları kabul ettikten sonra Genel Konsey tarafından Enternasyonal’e alındı. Bakunin’in programının altındaki bazı kimselerin imzaları nedeniyle yanılgıya düşen Genel Konsey, Cenevre’deki Latin Federal Komitesinin İttifak’ı tanımış olduğunu zannetmişti. Oysa gerçek, tam tersiydi, komite, İttifak’ı, eskiden olduğu gibi şimdi de kendisinden uzak tutmaktaydı. İttifak şimdilik dolaysız amacına ulaşmıştı: Basel Kongresi’nde temsil edilmek. Yandaşları, esasen Enternasyonal kongrelerinin hiçbirinde asla kullanılmamış olan gayri meşru araçları kullanmış olmalarına rağmen Bakunin, kendi arzusunun hilafına, Genel Konseyin Cenevre’ye taşınmasını ve eski Saint – Simonvari kaçıklıkları, yani Bakunin’in sosyalizme pratik giriş noktası saydığı miras hakkının cebren derhal kaldırılmasını resmen onaylanmadığını şaşkınlıkla görmüştü. Bu, İttifak’ın yalnızca Genel Konsey’e karşı değil; onun yanısıra bu tarikatvari [sekter] cemaatin [kliğin] programını, bilhassa politika alanında mutlak kaçınma doktrinini kabul etmeyen bütün Enternasyonal şubelerine karşı açık ve kesintisiz bir savaş başlatması için sinyal oldu.
Daha Basel Kongresi’nden az önce, Neçayev Cenevre’ye geldiğinde, Bakunin onunla ilişkiye geçmiş ve Rusya’da öğrenciler arasında gizli bir cemiyet kurmuştu. Kendi gerçek kimliğini sürekli değişik ”devrimci komite”ler ardında gizlerken, kendisi için Cagliostro – Zamanı’nın bütün aldatmacaları ve dalavereleriyle aşılanmış otokratik yetkiler sağlamıştı. Bu cemiyetin en önemli propaganda aracı, Cenevre’den onlara dışında Rusça ”Gizli Devrimci Komite” mühürü taşıyan sarı zarflı mektuplar göndererek suçsuz insanların başlarını Rus polisi ile belâya sokmaktan ibaretti. Neçayev Yargılaması’nın(79) yayınlanmış tutanakları, Enternasyonal adının utanç verici biçimde suistimal edildiğini kanıtlıyor. [*1]

İttifak o sırada önce Locle’de yayınlanan ”Progrés”de, sonra Bakunin’in bazı yandaşlarının sızdığı Latin Federasyonu’nun resmi gazetesi olan Cenevre’deki “Égalité”de Genel Konsey’e karşı açık bir polemik başlattı. Genel Konsey, Bakunin’in kişisel organı ”Progrés”in saldırılarına aldırış etmedi; ancak “Égalité”yi görmezden gelemezdi, çünkü bundaki yazıların Latin Konfererasyonu tarafından da benimsendiği gibi bir izlenim oluşmaktaydı. O yüzden 1 Ocak 1870[80] tarihli genelgeyi yayınladı; bunda şöyle deniliyordu:

”11 Aralık 1869 tarihli “Égalité”de şunları okuyoruz:

‘Genel Konsey’in oldukça önemli şeyleri savsakladığı kesindir. Biz yönetmeliğin 1. maddesinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ona hatırlatırız: Genel Konsey, kongre kararlarını yerine getirmekle yükümlüdür, vs… Biz Genel Konsey’e, yanıtı oldukça uzun bir belge oluşturacak kadar yeterince soru sorduk. Bunlara daha sonra gelinecektir… Umarız, vs…’

Genel Konsey kendisini “Égalité” ile haberleşmek ya da polemik yürütmekle ya da herhangi bir gazetenin ‘sorularını cevaplandırmakla’ yükümlü kılan herhangi bir tüzük ya da yönetmelik maddesi bilmiyor. Kaldı ki Cenevre Federal Komitesi, Genel Konsey nezdinde Latin İsviçre’sinin bir alt şubesini temsil eder. Latin Federal Komitesi’nin soruları yahut ithamları sözkonusu olursa bunları tek meşru yoldan, yani kendi sekreteri vasıtasıyla, bize yöneltirse Genel Konsey onlara cevap vermeye daima hazırdır. Ama Latin Federasyonu’nun ne kendi işlevlerini “Égalité” ve ”Progrés”e devretme, ne de bu işlevleri bu gazetelerin gasp etmesine izin verme hakkı vardır. Genel konuşursak: Genel Konsey’in ulusal ve yerel komitelerle idari yazışmaları, Birliğin genel çıkarlarına büyük zarar vermeksizin, yayınlanamaz. Eğer Enternasyonal’in diğer organları “Égalité” ve ”Progrés” örneğini izleselerdi, Genel Konsey, kendisini ya suskun kalarak kamuoyu karşısında saygınlığını yitirme ya da açık cevap vermek suretiyle yükümlülüklerini çiğneme seçenekleriyle karşı karşıya gelmiş bir halde bulurdu. (Paris Gazetesi) ”Travail”e Genel Konseye saldırma çağrısı yaparken “Égalité”, ”Progrés”in yanında saf tutmuştur. Bu, hemen hemen Umumi Refah Ligası [81] gibi davranmaktır!”

Bu arada Latin Federal Komitesi, henüz bu yönergeden [genelge, tamim] haberdar bile değilken, İttifak yandaşlarını “Égalité”nin yazı kurulundan zaten uzaklaştırmıştı.

1 Ocak 1870 yönergesi, tıpkı 22 Aralık 1868 ve 9 Mart 1869[82] yönergeleri gibi Enternasyonal’in bütün şubelerinin onayını aldı.

Doğaldır ki İttifak’ın ileri sürdüğü koşulların hiç biri, hiç bir zaman yerine getirilmedi. Onun varlığı meçhul şubeleri Genel Konsey için bir sır olarak kaldı. Bakunin, Enternasyonal’den koparmış olduğu, İspanya’daki ve İtalya’daki bazı dağınık grupları ve Napoli şubesini kendi kişsel liderliği altında tutmayı denedi. Diğer İtalyan şehirlerinde işçilerden oluşmayan, aksine avukatlardan, gazetecilerden ve öteki doktriner burjuvalardan oluşan ufak gruplarla mektuplaştı. Barselona’da bazı dostları onun nüfûzunu ayakta tuttular. Güney Fransa’nın bazı şehirlerinde İttifak, Lyon’dan Albert Richard ve Gaspard Blanc liderliğinde bağımsız şubeler kurmaya uğraştı; ki buna ilerde yeniden değineceğiz. Kısacası, Enternasyonal içinde Enternasyonal oluşturma çabaları aralıksız sürdürüldü.

İttifak’ın en büyük saldırısı, 4 Nisan 1870’te La Chaux-de-Fonds’ta başlayan kongresinde, Latin İsviçre’nin liderliğini ele geçirmek girişimi ile gerçekleşecekti.

Mücadele Cenevre Federasyonu ve La Chaux-de-Fonds şubeleri delegelerinin, bu hakkın kendilerine tanınmasına karşı çıktıkları, İttifak delegelerinin kongreye katılmaları hakkı üstünde alevlendi.

Bizzat kendi hesaplarına göre İttifak yandaşları federasyon üyelerinin sadece beşte birini temsil etmelerine rağmen, Basel’deki manevralarının tekrarı sayesinde bir ya da iki oyluk uydurma bir çoğunluk elde etmeyi başardılar; öyle bir çoğunluk ki, bizzat kendi organlarının (7 Mayıs 1870 tarihli ”Solidarité”ye bakınız) tanımlamasıyla, sadece onbeş şubeyi temsil etmekteydi, oysa sırf Cenevre’nin böyle otuz şubesi vardı! Bu oylama üzerine Latin Federasyonu, kendi oturumlarını ayrı sürdüren iki bölüme bölündü. Kendilerini bütün federasyonun legal temsilcisi sayan İttifak yandaşları, Latin Federasyonu’nun merkezini La Chaux-de-Fonds’a naklettiler ve Neuchâtel’de kendi resmi yayın organlarını, yurttaş Guillaume tarafından yönetilen ”Solidarité”yi kurdular. Bu genç yazarın, Cenevre ”Fabrika İşçileri”ni, bu aşağılık ”burjuvaları” lanetlemeyi; “Égalité” ile, Latin Federasyonu’nun bu organıyla, mücadele etmeyi ve politik alandan kesinlikle kaçınmayı [mutlak siyasal çekimserliği / tarafsızlığı] vaaz eden özel bir misyonu vardı. Bu son konu hakkındaki en dikkate değer yazıları Marsilya’daki Bastelica ile ikisi de İttifakın ana direklerinden olan Lyon’daki Albert Richard ve Gaspard Blanc yazıyordu.

Cenevre delegeleri, geri döndükten sonra, kendi şubelerini topladılar. Toplantı, delegelerin La Chaux-de-Fonds Kongresi’ndeki tutumlarını, Bakunin ve dostlarının muhalefetine rağmen, onayladı. Kısa bir süre sonra Bakunin ve onun en aktif yardakçıları eski Latin Federasyonu’ndan atıldılar.

Latin Kongresi henüz yeni sonuçlanmışken yeni La Chaux-de-Fonds Komitesi yazdığı bir mektupla Genel Konsey’den soruna müdahale etmesi talebinde bulundu. Mektup, sekreter F. Robert ve iki ay sonra ”Solidarité”nin 9 Temmuz tarihli sayısında hırsız olarak teşhir edilecek olan, başkan Henri Chevalley tarafından imzalanmıştı. Genel Konsey her iki tarafın iddialarını inceledikten sonra, 28 Haziran 1870’te, Cenevre Federasyonu Komitesi’nin olduğu gibi kalmasına ve yeni La Chaux-de-Fonds Komitesi’nin ise bir yerel şube ismi almasına karar verdi.[83] Kendi arzusu hilâfına alınan bu karardan hayal kırıklığına uğrayan La Chaux-de-Fonds Komitesi, müdahele talebinde ilkin kendisinin bulunduğunu unutup, Genel Konsey’i otoriterizm ile suçladı. Latin Federasyonu Komitesi adını serkeşçe gasp etmesi yüzünden İsviçre Federasyonu içinde oluşan başıbozukluk, Genel Konseyin sözkonusu komite ile olan bütün resmi ilişkileri kopartmasını zorunlu kıldı.

Louis Bonaparte, ordusunu Sedan’da henüz yeni teslim etmişti. Savaşın devam ettirilmesine karşı her tarafta Enternasyonalcilerin protestoları yükseliyordu. Genel Konsey, içeriği Prusya’nın fetih planlarını deşifre eden 9 Eylül tarihli bildirgesinde Prusya’nın muhtemel zaferinin proleteryanın davası için taşıdığı tehlikeyi açıklamış ve bunun ilk kurbanının bizzat Alman proletaryası olacağı hususunda uyarmıştı.[84] İngiltere’de sarayın Prusya eğilimlerini dizginleyen mitingler tertiplemişti. Almanya’da Enternasyonal’e mensup işçiler gösteriler yapmış, gösterilerde Cumhuriyet’in tanınmasını ve ”Fransa için onurlu bir barış…” talep etmişlerdi.

Bu arada (Neuchâtel’li) azgın Guillaume’nin kavgacı doğası onu resmi gazetesi ”Solidarité”nin ek sayısı perdesi altında yayınlanacak olan[85] ve Prusyalılara karşı savaşmak üzere İsviçreli gönüllüler birliği kurulmasını talep eden, ancak besbelli ki kendi politikadan kaçınmacılık görüşlerinin engellemesi yüzünden, anonim [imzasız] bir bildirge yazma parlak fikrine sürükledi.
Derken Lyon ayaklanması[86] patlak verdi. Bakunin oraya seğirtti ve Albert Richard, Gaspard Blanc ve Bastelica’nın desteğiyle 28 Eylül’de Belediye Konağı’na yerleşti. Ancak politik bir eylem sayılacağından konağın girişini koruma altına almaktan kaçındı. Bundan ötürü tam da devletin ortadan kaldırıldığına ilişkin kararnamesi sancılı bir doğumdan sonra nihayet gün ışığına çıkacağı bir anda birkaç Ulusal Muhafız tarafından feci şekilde oradan kovuldu.

Ekim 1870’te Fransız üyelerinin gıyaplarında Genel Konsey, Brestli bir mülteci olan yurttaş Paul Robin’i konsey üyeliğine atadı. Kendisi İttifak’ın en tanınmış taraftarlarından biriydi ve üstelik o andan itibaren La Chaux-de-Fonds Komitesi’nin resmi muhabiri olarak kesintisiz görev yaptığı “Égalité”de Genel Konsey’e karşı yöneltilen saldırıların yazarıydı. 14 Mart 1871’de İsviçre sorununun çözülmesi amacıyla Enternasyonal’in bir iç [kapalı] konferansının toplanmasını önerdi. Genel Konsey, Paris’te büyük olayların olgunlaşmakta olduğunu öngördüğünden ötürü bu öneriyi hemen reddetti. Robin meseleyi hep yeniden gündeme getirdi, hatta anlaşmazlık konusu hakkında Genel Konsey’in nihai karar vermesini önerdi. Genel Konsey, 25 Temmuz’da, bu sorunun 1871 Eylül’ünde toplanacak olan konferansın konularından biri olmasına karar verdi.

İttifak çevirdiği dolapların bir konferans tarafından ele alınacağını görmeye teşne olmadığından; 10 Ağustos’ta kendisinin ayın 6’sından itibaren feshedilmiş olduğunu açıkladı. Ancak 15 Eylül’de tekrar su yüzüne çıktı ve Genel Konsey’den kendisinin ”Sosyalist Ateistler Şubesi”[87] olarak Konsey’e kabul edilmesini istedi. Basel Kongresinin V. nolu Yönetsel Karar’ına göre, konsey, tarikatvari [sekter] şubelerle yürüttüğü iki yıllık kavgadan usanmış olan Cenevre Federal Konseyi’ne sormaksızın bunları konseye alamazdı. Ayrıca Genel Konsey daha önce İngiliz Hristiyan İşçiler Derneği’ne (Young men’s Christian Association1) Enternasyonal’in dinle ilgili [teolojik] şubeleri almadığını zaten bildirmişti.

6 Ağustos’ta, yani İttifak’ın fesh edildiği tarihte, La Chaux-de-Fonds Federal Komitesi Genel Konsey’e resmi ilişkiler içine girmeyi kabul etmesi için tekrar başvuru yaptı; ama 28 Haziran tarihli kararı görmezden gelmeye ve Cenevre’ye karşı kendisinin Latin Federasyonu olarak davranmaya devam edeceğini, ”bu soruna karar vermenin genel kongrenin hakkı olduğunu” açıkladı. Aynı komite 4 Eylül’de, toplanmasını ilk kendisi talep ettiği halde, konferansın geçerliliğine karşı bir protesto yolladı.

Konferans buna kendi yönünden, bu komitenin [La Chaux-de-Fonds Federal Komitesi’nin] Paris kuşatmasından önce çabaladığı, İsviçre’deki anlaşmazlık hakkında karar vermek konusunda, Paris Federal Konseyi’nin hangi türden bir yetkiye sahip olduğunu?” sorarak karşılık verebilirdi. Ama sadece Genel Konsey’in 28 Haziran 1870 tarihli kararını onaylamakla yetindi. (Cenevre’deki “Égalité”nin 21 Ekim 1871 tarihli gerekçelerine bakınız.)

III

İsviçre’ye iltica talebinde bulunan bazı sürgün Fransızların varlığı, İttifak’a yeniden hayat soluğu verdi.

Cenevre’li Enternasyonal mensupları sürgünler için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Daha ilk başta onlara yardım sağlanmasını güvenceye aldılar ve etkili ajitasyonlarıyla İsviçreli makamların Versay hükümetinin mültecilerin iadesi talebini yerine getirmesini engellediler. Mültecileri sınırdan geçirmeye yardım etmek için Fransa’ya geçen pek çokları kendilerini ciddi tehlikeler içine attılar. B. Malon[*2] gibi bazı önderlerin hemen İttifak ile ilişkiye girdiklerini ve İttifak’ın eski sekreteri N. Şukovski’nin yardımıyla Cenevre’de Latin Federasyonu’nun dışında yeni bir Devrimci Sosyalist Propaganda ve Eylem Şubesi[88] kurduklarını gördükleri zaman Cenevreli işçilerin içine düştükleri hayal kırıklığını düşünün! Tüzüğünün birinci maddesinde ”açıklıyor” ki, o,

”Uluslararası İşçi Birliği’nin Genel Tüzüğünü onaylar, bunun yanısıra Birliğin Kongreleri ve tüzüğü tarafından tanınmış bir ilke olan Federasyon ve Otonomi ilkesinin mantıki sonucu olarak, kendisinin bütün eylem ve girişimleri için özgür olma hakkını saklı tutar.”

Diğer bir deyişle İttifak kendi faaliyetlerini devam ettirme özgürlüğünü kendine bahşediyor.

Malon’un 20 Ekim 1870 tarihli bir mektubuyla, bu yeni şube, Enternasyonal’e alınması için Genel Konsey’e üçüncü kez başvurdu. Basel Kongresi’nin V. Kararı gereğince Genel Konsey Cenevre Federasyonu Komitesi’ne danıştı. Cenevre Komitesi bu yeni ”Entrika ve bozgunculuk ocağı”nı Genel Konsey nezdinde şiddetle protesto etti. Genel Konsey bütün bir federasyonu B. Malon ve İttifak’ın eski sekreteri N. Şukovski’nin buyruğuna girmeye zorlamamakla aslında çok ”otoriter” davranmıştı.

”Solidarité”’nin varlığı sona sona erdikten sonra, İttifak’ın yeni taraftarları, Lozan Barış Kongresi’nde

”her ikisi de, daima reddedilse de, sonuna kadar” (rehinelerin idamına kadar) ”kanlı önlemler alınmasını talep etmeyi asla bırakmamış olan Komün’ün iflah olmaz simaları Rauol Rigault ve Ferré,”[89]

diyen Madame André Léo’nun baş redaktörlüğünde ”Révolution Sociale”yi kurdular.

Daha ilk sayısında Genel Konsey’e karşı kirli saldırılarını yeniden başlatan bu gazete kendisini ”Figaro”, ”Gaulois”, ”Paris-Journal” ve öteki ahlâksız paçavraların seviyesine düşürmek için adeta yarışa girdi. İçinde bulunulan an, bu gazeteye, bizzat Entrnasyonal bünyesinde ulusal düşmanlık alevlerini tutuşturmak için uygun görünmüştü. Ona göre Genel Konsey Bismarkçı[*3] bir beynin yönettiği bir Alman komitesiydi.

”Révolution Sociale” Genel Konsey’in bazı üyelerinin ”Galyalılar her şeyin üstünde” olmalıdır şiarını hayata geçirme konusunda yapabileceği fazla bir şeyin olmadığına kesin kanaat getirdikten sonra; saldırıya geçmekten ve Avrupa polisinin piyasada dolaşıma soktuğu, ikinci parolaya, konsey’in ”otoriterizmi” sloganına sarılmaktan başka çıkar yol bulamadı.

Bu çocuksu feryadın yaslandığı gerçekler neydi peki? Genel Konsey, İttifak’ı kendi doğal ölümüne terk etmiş ve Cenevre Federal Komitesi’nin fikir birliği ile onun yeniden canlanmasını engellemişti. Ayrıca La-Chaux-de-Fonds Komitesi’ne Enternasyonal’in Latin Federasyonu’nun büyük çoğunluğuyla barış içinde yaşamasına izin veren bir ad takınmasını önermişti.

Bu ”otoriterce” davranışlardan başka, Basel Kongresi’nin ona verdiği oldukça kapsamlı vekâleti, Genel Konsey, Ekim 1869’dan Ekim 1871’e kadar, hangi yönden kullanmıştı?

1. Paris’deki Pozitivist Proleterler Cemiyeti 8 Şubat 1870’te Genel Konsey’e Enternasyonal’e katılma başvurusu yaptı. Konsey, cevabında, bu cemiyetin özgül tüzüğünde ifade edilen sermayeye ilişkin pozitivist ilkelerin Genel Tüzüğün mülâhazalarıyla tezat oluşturan meşhut suç içerdiğini; teorik görüşlerini Birliğin genel ilkeleriyle uyumlu hale getirmeleri hususunda özgür olsalar da, Enternasyonal’e ”pozitivist”ler olarak değil ”proleterler” olarak girilmesi ve pozitivist ilkelerin üzerinin çizilmesi gerektiğini bildirdi. Şube bu kararın doğru olduğunu kabul etti ve Enternasyonal’e girdi.

2. Lyon’daki 1865’te kurulan şube ile içinde dürüst işçiler yanında Albert Richard ve Gaspard Blanc tarafından temsil edilen İttifak’ın da yer aldığı yeni kurulan bir şube arasında uyuşmazlık çıkmıştı. Bu tür durumlarda alışılagelmiş bir uygulama olarak başvurulan hakem mahkemelerinden biri İsviçre’de kuruldu. Ancak aldığı karar tanınmadı. Yeni kurulan şube 15 Şubat 1870’te Genel Konsey’den bu konu hakkında yalnızca Basel Kongresi’nin VII. kararına göre davranmasını talep etmekle yetinmeyip, ona 1865 şubesinin üyelerinin atıldığına ilişkin ve onları küçük düşürücü bir mahiyetteki daha yeni aldığı ve altının imzalanıp postayla geri gönderilmesi gereken hazır bir kararı gönderdi. Genel Konsey bu çirkin hareketi mahkum etti ve kanıt gösterilmesini istedi. Aynı isteğin yöneltildiği 1865 şubesi, Albert Richard’a karşı suçlayıcı belgelerin hakem mahkemesine sunulduğunu, Bakunin’in bunları ele geçirdiğini, geri vermeyi reddettiğini ve bu nedenle Genel Konsey’in isteğini şubenin tam manasıyla yerine getiremeyeceğini bildirdi. Bu konu hakkındaki 8 Mart tarihli Genel Konsey kararına, taraflardan ne biri ne de öbürü itiraz etmedi.

3. Londra’daki Fransız şubesi, bağrında çok şüpheli unsurlara yer vermişti ve git gide bay Félix Pyat’ın bir komandit şirketine dönüşmüştü. Şube bay Pyat’ın, L. Bonaparte’ın öldürülmesini vs. talep eden provokatif gösteriler örgütlemesine ve Fransa’da Enternasyonal maskesi altında kendi gülünç bildirgesini propaganda etmesine yarıyordu. Genel Konsey Birliğin organlarına Bay Pyat’ın Enternasyonal üyesi olmadığını, bundan ötürü onun alavere dalevereleri için sorumluluk üstlenmeyeceğini açıklamakla yetindi. Bunun üzerine Fransız şubesi kendisinin ne Genel Konsey’i ne de kongreleri tanımadığını açıkladı; Londra duvarlarına, şube hariç, Enternasyonal’in karşı devrimci bir dernek olduğunu yazan plakatlar yapıştırdı. Fransız Enternasyonalcilerinin halk oylaması arifesinde gerçekte polisin kışkırtmış ve muhtemelen Pyatistlerin bildirgesinin sanki bu bir gerçekmiş havası vermiş olduğu bir komplo tertiplemekte oldukları bahanesiyle tutuklanmaları Genel Konsey’i, bahsedilen Fransız şubesinin iki yıldan fazla bir zamandan beri Enternasyonal’e mensup olmadığını ve onun eylemlerinin polis ajanlarının işi olduğunu açıklayan 10 Mayıs 1870 tarihli kararını ”Marseillaise” ve ”Réveil”de yayınlamaya[90] zorladı. Bu önlemin gerekliliği, Paris Federal Komitesinin aynı gazetelerdeki açıklaması ve Paris Enternasyonalcilerinin mahkemelerdeki savunmalarıyla kanıtlandı; her ikisi de Genel Konsey’in kararına dayanmaktaydı. Fransız şubesi savaşın başında silindi, fakat, tıpkı İsviçre’deki İttifak gibi, yeni müttefiklerle ve başka adlar altında Londra’da yeniden su yüzüne çıkacaktı.

Konferansın son günlerinde Londra’daki Komün sürgünleri, yaklaşık 35 üyeden oluşan, bir ”Section française de 1871” [1871 Fransız Şubesi] kurdular. Genel Konsey’in ilk ”otoriter” eylemi, bu şubenin sekreteri Gustav Durand’ın Fransız polisinin resmi ajanı olduğunu deşifre etmek oldu. Elimizdeki belgeler polisin Durand’ı önce konferansa katılmak ve daha sonra Genel Konsey’e getirmek amacı güttüğünü kanıtlıyordu. Derken, yurttaş Theisz ve Bastelica, yeni şubenin tüzüğü üyelerine ”kendi şubeniz dışında başka bir delegeyi Genel Konsey’e seçmeyin” kesin talimatı içerdiğinden, Genel Konsey’den çekildiler.

17 Ekim’de şube kesin yetkili temsilci sıfatıyla iki üyesini Genel Konsey’e aday gösterdi; bunlardan biri eski topçu komitesi üyesi bay Chautard’dan başkası değildi. Genel Konsey 1871 Şubesi tüzüğünü henüz incelememişken onun üye kabul edilmesini reddetti.[*4] Bu tüzüğün sebep olduğu tartışmanın özünü anlamak için can alıcı noktalarını hatırlatmak yeterlidir. Tüzüğün 2. maddesi şöyle:

”Şubenin üyesi olmak için, kişinin, geçimini nasıl sağladığı hakkında kanıtlar göstermesi, ahlâki güvenceler segilemesi gerekir. vs..”

17 Ekim 1871[91] tarihli kararında Genel Konsey ”geçimini nasıl sağladığı hakkında kanıtlar gösterme” sözlerinin çıkarılmasını önerdi. ”Kuşkulu durumlarda” diyordu Genel Konsey ”geçim vasıtaları hakkında bilgiyi bir şube pekâla ahlâklılık garantisi olarak alabilir; öteki hallerde, örneğin mülteciler, grevci işçiler için vs. geçim vasıtaları kanıtı gösterilememesi ahlâklılık garantisi olabilir. Üstelik Enternasyonal’e kabul edilmek için geçim vasıtaları hakkında kanıt göstermeyi genel bir koşul olarak istemek genel tüzüğün lâfzı ve ruhuyla tezat oluşturan burjuvaca bir yeniliktir.” Şube buna şu cevabı verdi:

”genel tüzük şubelerini üyelerinin ahlâklılığı bakımından sorumluluk altına sokuyor ve bundan ötürü gerekli gördükleri güvenceleri talep etme hakkını onlara tanıyor.”

Genel Konsey buna 7 Kasım’da[92] şu karşılığı verdi: ”Meseleye böyle bakılırsa, o zaman bir teetotalers[*5](Kanaatkârlık Derneği) tarafından kurulmuş bir Enternasyonal şubesi kendi özgül tüzüğüne şöyle bir nokta ekleyebilir: ‘Şubeye üye olarak kabul edilmek için, her türlü alkollü içkiyi içmeyeceğine dair yemin edilmelidir.’ Özcesi, böyle olursa, şubeler, Enternasyonal’e üye olmak için, en saçma ve abuk sabuk kabul koşullarını özgül tüzüklerine hep koyabilirler; hem de bu yolla üyelerinin ahlâklılığı konusunda tam kanaat sahibi olmaları gerektiği türünden yeni bahanelerle… ‘Grevcilerin geçim vasıtaları’, diye ekliyor Section française de 1871, ‘grev kasalarıdır’. Bu ifadeye, ilkin, bu kasanın sık sık muhayyel olduğu cevabı verilebilir… Ayrıca resmi İngiliz araştırmaları, İngiliz işçilerinin çoğunluğunun -ister grevler ya da işsizlik yüzünden, isterse yetersiz maaşlar ve bunun sonucu ödemelerini yapamamaları veya başka nedenler yüzünden-, durmaksızın rehin sandıklarına (tefecilere) başvurduklarını ve borçlanma döngüsüne zorlandıklarını gösteriyor. Bu bakımdan, geçim vasıtalarını kanıtlamaları, yurttaşların özel yaşamına uygunsuz biçimde burnunu sokmaksızın onlardan talep edilemez. Kıscası ikisinden biri tercih edilmelidir: Ya şube ahlâklılık garantilerini yalnız geçim vasıtalarında arayacaktır, ki bu durumda … Genel Konsey’in önerisi bu maksadı … yerine getirmektedir … ya da kabul koşulları olarak, şube, tüzüğünün 2. maddesinde, bilinçli olarak üyelerinin ahlâklılık garantilerinin ötesinde … geçim vasıtalarını kanıtlamalarından söz ediyor ki; bu durumda Genel Konsey bunun genel tüzüğün lâfzına ve ruhuna ters düşen burjuvaca bir yenilik olduğunu bir kez daha vurgular.”

Tüzüklerinin 11. maddesinde şöyle deniliyor:

”Genel Konsey’e bir ya da daha fazla delege yollanacaktır.”

Genel Konsey bu maddenin iptalini istedi; ”çünkü Enternasyonal Genel Tüzüğü şubelere kendi delegelerini Genel Konsey’e yollama hakkı tanımaz.” ”Genel Tüzük”, diye ekledi Genel Konsey, ”üyelerin Genel Konsey’e seçilmesinin iki yolunu tanıyor: ya kongre tarafından seçilmek ya da Genel Konsey tarafından eklenmek… Londra’daki şubelerin bazılarının Genel Konsey’e kendi delegelerini göndermek istedikleri doğrudur; tüzüğü ihlâl etmeyen Genel Konsey daima aşağıdaki tarzda davrandı : O önce her şubenin yolladığı delege sayısını saptıyor ve onların üstlenmeleri gereken genel işlevlere uygun olup olmadıklarına göre kendilerini kabul ya da reddetme hakkını saklı tutuyordu. Bu delegeler kendi şubelerinin onları delege yollamaları gereğince değil, aksine Genel Tüzüğün Genel Konsey’e kendine yeni üyeler katma hakkından ötürü Genel Konsey’e üye ediliyorlardı. Ancak Londra Konseyi son konferansta alınan karara kadar hem Uluslararası Birliğin Genel Konseyi hem de İngiltere Merkez Konseyi olarak görev yaptığı için kendisine direkt kattığı üyelerin dışında, öncelikle saygın şubelerinin delege önerdiği üyeleri kabul etmeyi yerinde bir davranış saymıştır. Genel Konsey’in seçilme tarzı ile mesela Brüksel veya Madrid Federal konseyleri gibi, bir kez bile bir ulusal kongre tarafından seçilmiş bir konsey olmayan, Paris Federal Konseyi’nin seçilme tarzını eşdeğer görmek çok fena bir yanılgıdır. Paris Federal Konseyi yalnızca Paris şubelerinin bir delegasyonuydu… Genel Konsey’in seçilme tarzı genel tüzükçe belirlenir ve onun üyeleri genel tüzük ve yönetsel yönetmelikllerin dışında herhangi bir buyurucu yetke tanımazlar. … Onu önceleyen paragraf göz önüne alındığında 11. madde, Genel Konsey’in bileşiminin tamamen değiştirilmesi ve onu, genel tüzüğün 3. maddesine[93] aykırı olarak, içinde yerel grupların nüfûzunun baskın gelip Uluslararası İşçi Birliğinin tümüne nüfûz edeceği, Londra şubelerinin bir delegasyonu yapmak anlamına gelir.” Son olarak ilk görevi kongre kararlarını uygulamak olan (bkz: Cenevre Kongresinin Yönetsel Yönetmeliğinin 1. maddesi) Genel Konsey, ”görüşüne göre, française 1871 şubesinin açıklamış olduğu fikirler, genel tüzüğün konseyin bileşimiyle ilgili maddelerinde radikal değişiklikleri gerektireceğinden, bunların kesinlikle nazarı itibara alınmayacağını…” bildirdi.

Genel Konsey ayrıca, öteki Londra şubeleri için geçerli koşulların aynısı dahilinde, şubenin iki delegesini, kabul edeceğini açıkladı.

Yeni sekreterleri bundan kısa bir süre sonra mülteciler topluluğu tarafından rezilane bir biçimde atılacak olan 1871 şubesi, bu cevaptan memnun kalacağına, 14 Aralık’ta, bütün üyelerinin imzaladığı bir ”deklarasyon”[94] yayınladı. Bu açıklamada Genel Konsey, yasal yetkilerinin gasp edilmesini reddettiği için, ”sosyal ideallerden tamamen yüz çevirmek”le suçlandı.
İşte bu belgenin hazırlanışında egemen olan titizliğe bir kaç örnek.

Londra Konferansı Alman işçilerinin savaş sırasındaki tutumlarını onaylamıştı. Bir İsviçre delegesi[95] tarafından önerilen, bir Belçika delegesi tarafından desteklenen ve oybirliğiyle kabul edilen kararın, sadece, savaş sırasında anti – şövenist tutumları nedeniyle cezalandırılan ve halen cezalarını çeken Alman işçileri hakkında olduğu açıktı. Ayrıca Genel Konsey Fransa sekreteri[96], her türlü art niyetli yorumlanmadan kaçınmak için, ”Qui Vive!”, ”Constitution”, ”Radikal”, ”Emancipation”, ”Europe” vb. tarafından yayınlanan bir mektupta kararın gerçek ruhunu kısa süre önce açıklamıştı. Buna rağmen sekiz gün sonra 20 Kasım 1871’de, Section française de 1871’in onbeş üyesi, ”Qui Vive!”de, içeriği tamamen Alman işçilerini aşağılayıcı ve konferans kararını Genel Konsey’e egemen olan ”pancermenist fikirlerin” yadsınamaz kanıtı olarak tanımlayan bir ”protesto bildirgesi” yayınladılar. Almanya’nın bütün feodal, liberal ve polis basını, Enternasyonal hülyalarının beyhudeliğine Alman işçilerini ikna etmek için, bu olaya kendi yönünden hırsla sarıldı. Bütün bunlardan sonra, 20 Kasım tarihli protesto bildirgesi, 1871 şubesininin tamamı tarafından 14 Aralık deklarasyonuyla tasdik edildi.

Bu deklarasyon, ”Genel Konsey’in kaydığı otoriterizm eğik düzlemini” kanıtlamak için, ”bu aynı Genel Konsey tarafından yayınlanmış ve bizzat onun tarafından gözden geçirilmiş Genel Tüzüğün resmi baskısı”ndan bahsediyordu. Tüzüğün yeni baskısına sadece bir göz atmak, Ekler bölümünde her fıkranın özgün kaynağının da bulunduğunu saptamak için yeterlidir! ”Resmi baskı” sözlerine gelince, bu konuda Enternasyonal’in birinci kongresi ”Genel Tüzüğün ve yönetmeliklerin resmi ve bağlayıcı metinlerinin Genel Konsey tarafından yayınlanmasını” kararlaştırmıştı. (bakınız Congrès ouvrier l’Associaction Internationale des Travailleurs, tenu à Genéve du 3 au 8 septembre 1866, sayfa 27, dipnot).

Hiç kuşkusuz “1871 şubesi” Cenevre ve Neuchâtel bozguncularıyla daimi ilişki halinde oldu. Genel Konsey’e, Komün savunuculuğundan daha fazla enerjik saldırılar yönelten üyelerinden biri, Chalain, kısa zaman önce konsey üyelerinden birine yazdığı bir mektupta ona karşı oldukça ağır suçlamalar ileri sürmüş olan B. Malon tarafından kendini aniden aklanmış halde buldu. Gelgelelim “Section française de 1871” deklarasyonunu henüz tezgâhtan çıkarmıştı ki, kendi saflarında iç savaş patladı. Önce Theisz, Avrial ve Camélinat geri çekildiler. O zamandan beri “1871 şubesi” çok sayıda ufak gruplara bölündü, bunlardan biri Verlin ve öteki üyelerine karşı karalamalarda bulunduğundan ötürü Genel Konsey’den atılan ve daha sonra 1868 Brüksel Kongresi’nin atamış olduğu Belçika Komisyonu tarafından Enternasyonal’den kovulan bay Pierre Vésinier tarafından yönetiliyordu. Bu gruplardan biri, polis şefi Piétri’nin 4 Eylül’deki umulmadık kaçışının, ”özenle tuttuğu” kendi

”ne politik işlerle ne de Enternasyonal’in Fransa’daki işleriyle uğraşmamama!”

yükümlülüğünden kurtardığı B. Landeck tarafından kuruldu. ( Bakınız, ”Troisième procès de l’Association Internationale des Travailleurs à Paris”, 1870, s. 4)

Öte yandan Londra’daki Fransız mültecilerin esas kitlesi Genel Konsey’le tam uyum içinde çalışan bir şube oluşturdular.

IV

Neuchâtel Federal Komitesinin arkasına saklanan ve Enternasyonali dağıtmak için büyük bir yeni savaş başlatmak isteyen İttifak’ın adamları 12 Kasım 1871’de Sonvillier’de kendi şubelerinin bir kongresini topladılar. Daha Temmuz’da pir Guillaume arkadaşı Robin’e yazdığı iki mektupta, eğer ”Cenevre haydutlarına karşı” kendisine hak vermeye rıza göstermezse, böyle bir kampanya yapmakla Genel Konsey’i tehdit etmişti.

Sonvillier Kongresi, toplam dokuz şubeyi temsil ettikleri iddiasındaki onaltı delege ile toplandı. Bunların arasında Cenevre’deki yeni şube ”Devrimci Propaganda ve Eylem Grubu” da vardı.
On altılar ilk şovlarına Latin Federasyonu’nun fesh edildiğini açıklayan anarşist kararnameleriyle başladılar; bütün şubelerinden onları kovalayan Latin Federasyonu da, kendi yönünden, İttifak mensuplarına ”otonomilerini” çarçabuk iade ettti. Bunun yanısıra Genel Konsey, bir anlık akl-ı selim ile, Londra konferansının onlara verdiği Jura Federasyonu adını tanımak zorundadır.

Konferansa ve Genel Konsey’e karşı ”Enternasyonal’in bütün şubelerine bir genelge”yi tezgâhtan indiren onaltılar kongresi, bunun ardından ”Enternasyonal’i yeniden organıze etme”ye[97] girişti.

Genelgenin yazarları önce Genel Konsey’i, 1871’de bir kongre yerine bir konferans toplamakla suçluyordu. Daha önce yaptığımız izhatlardan, bu saldırıların direkt olarak, üstelik İttifak’ın da yurttaş Robin ve Bastelica tarafından yeterince temsil edildiği bir konferans toplanmasını hep birden kabul etmiş olan bütün Enternasyonal’e yöneltildiği ortaya çıkmaktadır.

Genel Konsey her kongrede kendi delegeleriyle temsil edilmişti; meselâ Basel Kongresi’nde bunlar altı kişiydi. Onaltılarsa şöyle iddia ediyor:

”Konferans’ın çoğunluğu Genel Konsey’in karar verici oya sahip altı delegesinin kabul edilmesi yüzünden baştan sona aldatılmıştır.”

Gerçekte ise konferanstaki genel konsey delegeleri arasında yer alan Fransız sürgünler, Paris Komünü’nün temsilcilerinden başkası değildi; İngiliz ve İsviçreli üyelere gelince, gelecek kongreye sunulacak olan tutanakların da kanıtladığı gibi, oturumlara sadece istisnai olarak katılabilirdiler. Konsey’in bir delegesi ulusal federasyonlardan birinin murahhasıydı. Konferans’a gönderilen bir mektuba göre, gazetelerde bu delegenin öldüğü yazıldığı için, delegeliği geri alınmıştı.[98] Geriye fazla bir delege kalıyor ki, konseydeki duruma göre yalnızca Belçikalılar 6:1 oranında bir çoğunlukla temsil ediliyordu.

Gustave Durand’ın kişiliğinde konferanstan uzak tutulan uluslararası polis, yanık yanık, ”gizli” bir konferans toplanması yoluyla Genel Tüzüğün ihlal edildiğinden yakınıyordu. O, bizim yönetsel yönetmeliklerimiz hakkında yeterli bilgiye sahip değildi; öyle ki kongrelerimizin idari oturumlarının kesinlikle içe kapalı yapılmak zorunda olduğunu bilmiyordu.

Gelgelelim polis yakınmaları Sonvillier onaltılarında sempatik bir yankı buldu. Bunlar hemen haykırdılar:

”Ve bütün bunların üstüne tüy dikmek için, bu konferansın bir kararı, gelecek kongrenin ya da onun yerine ikame edilecek konferansın yeri ve zamanını Genel Konsey’in belirleyeceğini beyan ediyor; bu yolla biz genel kongrelerin, Enternasyonal’in bu büyük açık toplantılarının bastırılmasıyla tehdit ediliyoruz.”

On altılar bu kararın hükümetlere karşı Enternasyonal’in sarsılmaz azmini vurgulmaktan, tüm baskılara karşın kendi genel toplantılarını şu ya da bu yolla gerçekleştireceğini bildirmekten başka bir anlama gelmediğini görmek istemiyorlardı.

Yurttaş Malon ve Lefrançais’in kötü bir karşılanmaya maruz kaldıkları Cenevre şubesinin 2 Aralık 1871 tarihli genel toplantısında, bunlar Sonvillier onaltıları tarafından yayınlanan duyuruyu tasdik ettirmeyi, Genel Konsey’i kınamayı ve konferansı tanımamayı amaçlayan bir önerge getirdiler. Konferans ”kamuoyuna açıklanmayacak konferans kararları … değişik ülkelerin Federal Konseylerine bunlarla haberleşen Genel Konsey’deki sekreterleri aracılığıyla bildirilecektir” kararı almıştı. Genel tüzüğe ve yönetsel yönetmeliğe tamamen uygun bu karar, B. Malon ve arkadaşları tarafından şu şekilde çarpıtıldı:

”Konferans kararlarının bir kısmı sadece Federal Konseylere ve bunların iletişimi sağlayan sekreterlerine bildirilecektir.”

Bunlar ayrıca esas olarak Enternasyonal’in kovuşturulmakta olduğu ülkelerde yeniden organize edilmesini amaçlayan kararları ”yayınlayarak” polise ulaştırmaktan kaçınan Genel Konsey’i ”hakikatseverlik prensibinden sapmakla” suçluyordu.

Yurttaş Malon ve Lefrançais ayrıca şundan yakınıyorlardı:

”Konferans düşünme ve onu ifade etme özgürlüğüne fiilen tecavüz etmiştir …, zira Genel Konsey’e, federasyonların ve şubelerin, ya Birliğin dayandığı ilkeleri ya da federasyon ve şubelerin kendilerini ilgilendiren çıkarlarını, nihayet yahut ta bütün Birliğin genel çıkarlarını tartışan, her türden açık yayın organını soruşturma ve tanımama hakkı vermiştir. (Bakınız 21 Ekim tarihli ‘Égalité’)

Peki 21 Ekim tarihli ”Égalité”de ne vardı? Konferans’ın şunu bildiren kararı:

”Genel Konsey, şu andan itibaren, ‘Progrès’ ve ‘Solidarité’ emsaline özenip sadece yerel ve federal komiteler içinde ve Genel Konsey’de ya da federal ve genel kongrelerin kapalı yönetsel toplantılarında tartışılacak konuları sütunlarında tartışan ve burjuva basınının sorularına cevap veren, sözde kendilerini Enternasyonalin organları sayan bütün organları açıkça suçlamak ve onları tanımamakla yükümlüdür.”

B. Malon’un yanık sızlanmalarını doğru değerlendirmek için, bu kararın, kendilerini Enternasyonal’in sorumlu komiteleri yerine koyan ve onun içinde burjuva dünyasının bohem gazetecileri gibi rol oynamaya kalkışan bazı gazetecilerin girişimlerini kesin olarak sona erdirdiğini göz önünde bulundurmak gerekir. Cenevre Federal Komitesi, böyle bir girişimin sonucu olarak İttifak’ın üyelerinin, Latin Federasyonu’nun resmi organı ”Égalité”yi, kendisine karşı tam anlamıyla düşmanca bir ruhla yönetir halde bulmuştu.

Ayrıca Genel Konsey, gazeteciliğin suistimal edilmesini ”açıkça suçlamak ve tanımamak” için Londra Konferansı’nın kararına da muhtaç değildi; zira Basel Kongresi (Karar II), ”Birliğe karşı saldırılar içeren bütün gazetelerin, şubeler vasıtasıyla derhal Genel Konsey’e gönderilmek zorunda olduğu”na dair karar almıştı[87].

”Açıktır ki” diyordu, Latin Federal Komitesi 20 Kasım 1871 tarihli açıklamasında, (24 Aralık tarihli ”Égalité”), ”bu madde, Genel Konsey’in, Birliğe saldıran gazeteleri kendi arşivlerinde saklı tutması maksadıyla alınmış değildi; aksine onlara cevap vermesi ve gerekli hallerde iftiraların ve art niyetli karalamaların yıkıcı etkilerini bertaraf etmesi için alınmıştı. Yine açıktır ki, bu madde genel olarak bütün gazeteleri kast ediyor, ve biz burjuva gazetelerinin saldırılarına daha fazla katlanmak istemiyorsak, bu durumda bizim merkezi temsil kurumumuz Genel Konsey vasıtasıyla, bize karşı saldırılarını Birliğimizin adıyla maskeleyen gazeteleri de teşhir etmeye yerden göğe kadar hakkımız vardır.”

Bu arada belirtelim ki, kapitalist basının Leviathan’ı ”Times”, liberal burjuvazinin organı ”Progrès” (Lyon’daki), ve aşırı gerici bir gazete olan ”Journal de Genève” konferansa aynı suçlamaları yağdırıyorlar ve yurttaş Malon ve Lefrançais ile hemen hemen aynı tanımlamaları kullanıyorlardı.

Onaltıların genelgesi konferansın toplanmasına, ardından onun bileşimine ve güya gizli olan karakterine karşı cephe aldıktan sonra, bu kez kararların kendisine saldırıyordu.
İlkin Basel Kongresinin kendi yetkilerinden vageçtiğini,

”Enternasyonal şubelerini reddetme, kabul etme ya da geçici olarak askıya alma hakkını Genel Konsey’e verdiğini”, saptıyor,

giderek Konferansa aşağıdaki suçları yüklüyor:

”Bu Konferans …, özgür federasyonların otonom şubeleri olan Enternasyonal’i, hiyerarşik ve otoriter örgütlerin disipline edilmiş şubelerine dönüştürmeye ve şubeleri kabul etmeyi keyfince reddeden ya da faaliyetlerini askıya alabilen Genel Konsey’in tamamen eli altına koymaya dönük … kararlar verdi !!”

Genelge, daha sonra, ”Genel Konsey’in yetkilerini çarpıtan” Basel Kongresi’ne geri dönüyor.

Onaltıların genelgesinin bütün bu tutarsızlıkları şu noktaya çıkıyor: 1871 Konferansı, 1869 Basel Kongresi’nin kararlarından sorumludur ve Genel Konsey, ona kongre kararlarını yerine getirmeyi emreden tüzüğe bağlı kalmaktan suçludur.

Konferans’a karşı bütün bu saldırıların gerçek saiki aslında olayların doğasında gizlidir. İlkin, Konferans bütün kararlarında, İsviçre’deki İttifak adamlarının pratik entrikalarını akamete uğratmıştır. Bundan başka, İttifak’ın İtalya, İspanya, İsviçre’nin bir bölümü ve Belçika’daki baş çekicileri, olağanüstü bir dirençle, Bakunin’in uyduruk programı ile Uluslararası İşçi Birliği’nin programı arasında kasıtlı bir kargaşa yaratmış ve bunu devam ettirmişlerdir.

Konferans, proletaryanın politikası hakkında ve tarikatsal şubeler hakkında aldığı her iki kararla bu kasıtlı yanıltmacayı net biçimde tasvir etmiştir Bakunin’in siyasal kaçkınlık vaaz eden programının defterini düren birinci karar, Genel Tüzük, Lozan Kongresi Kararı ve öteki emsal kararlara dayanan oylaşımlarla tamamen tüzeldir.[*6]

Şimdi tarikatsal [sekter] şubeler konusuna gelelim:

Proletaryanın burjuvaziye karşı mücadelesinin ilk evresine tarikat hareketi damgasını vurur. Bu, proletaryanın bir sınıf olarak davranacak ölçüde henüz yeterince gelişmediği bir dönemin ma’zûriyetidir. Tekil düşünürler sosyal karşıtlıkları eleştiri altına alırlar ve aynı zamanda işçi kitlelerine bunları yalnızca benimsemek, yaygınlaştırmak ve pratik olarak işleme geçirmekten başka iş bırakmayan fantastik çözümler bulurlar. Her türlü gerçek faaliyete, politikaya, greve, sendika birliğine, tek kelimeyle her türlü toplumsal harekete karşı yabancı ve kapalı davranmak tekil girişimlerce oluşturulmuş bu tarikatların doğalarında daha baştan vardır. Proletarya kitleleri onların propagandalarına karşı daima aldırışsız haldedir, hatta düşmanca davranır. Paris ve Lyon işçileri, tıpkı İngiliz Çartistlerinin ve Trade – Unioncularının Ovenistler üzerine az şey duymak istemeleri gibi, Saint-Simoncular, Fourierciler, İkaryacılar hakkında çok az şey öğrenmek istiyorlardı. Hareketin başlangıç aşamasında kaldıraç olan tarikatlar [sektler / tekkeler], hareket onları geçer geçmez, engel haline gelirler; giderek gerici olurlar; Fransa ve İngiltere’deki tarikatlar ve nihayet yıllar boyunca proletaryanın örgütlenmesini köstekledikten sonra, en sonunda polisin basit bir aleti haline gelen Almanya’daki Lasalcılar buna örnektir. Kısacası, bunlar proletarya hareketinin çocukluk çağını temsil ederler, tıpkı Astroloji ve ve simyanın bilimin çocukluğu olması gibi. Enternasyonal’in kuruluşunu mümkün kılmak için proletarya bu gelişim aşamasını aşmak zorundaydı.

Fantastik ve antagonistik sekt örgütlerinin karşısında Enternasyonal, proletarya sınıfının bütün ülkelerdeki, çatısı altında kapitalistlere, büyük toprak sahiplerine ve onların devlet nezdinde örgütlenmiş sınıf egemenliklerine karşı birleştikleri, gerçek ve savaşkan örgütüdür. Bu yüzden Enternasyonal tüzüğü, yalnızca, hepsi de aynı amacı güden ve kendini büyük işçi hareketinin gidişatının ana hatlarını tanımlamakla sınırlayıp, bunun teorik üretimini, pratik mücadelenin verdiği itilimin gereksinmelerine ve Enternasyonal her sosyalist görüşe ayrım yapmaksızın kendi organlarında ve kongrelerinde yer verdiğinden ötürü, şubeler içinde düşünce alış verişine bırakan aynı programı benimseyen yalın ”işçi” – derneklerini tanır.
Her yeni tarihsel aşamada, nasıl ki, eski yanlışlıklar, kısa bir süre sonra kaybolmak üzere, bir an için yeniden su yüzüne çıkarsa, Enternasyonal de aynı şekilde kendi bağrında, pek net çizgilerle belirmese de, tarikatsal [tekkeci /sekter] şubelerin meydana geldiğini gördü.

Tarikatlarının doğuşunu her yerde devasa bir ilerleme olarak görmüş olan İttifak, bunların devrinin geçtiğinin çarpıcı bir kanıtıdır. Zira, bunlar başlangıçta ilerlemenin ögelerini içerseler de, bir ”Kuransız Muhammed”in[99] gözetiminde tıpış tıpış yürüyen İttifak’ın programı, parlak deyimlerle dolu, sadece budala burjuvaları ürküten ve Bonapartçı yahut öteki savcılara Enternasyonal’e karşı delil hizmeti gören, uzun zaman önce aşılmış fikirleri temsil ediyordu. [*7]

Sosyalistlerin bütün nüanslarının temsil edildiği konferans, bu kararın Enternasyonali lâyık olduğu konuma yeniden geri getireceği ve mücadelesinde yeni bir aşama olacağı kanaatıyla, tarikatsal şubelere karşı alınan kararı oybirliğiyle onayladı. Bu kararla kendilerini ölüm hissine kaptıran İttifak’ın yandaşları, bu kararda yalnızca Genel Konsey’in Enternasyonal üzerindeki bir zaferini, genelgelerinde de söylendiği gibi, Genel Konsey’in bazı üyelerinin ”özgül programlarının”, ”kişisel doktrinlerinin”, ”ortodoks doktrinlerinin”, ”Birlik içinde izin verilen tek hak olan resmi teori”nin ”hakimiyet”ine götüren bir zaferini gördüler.

Ayrıca, bu, bu az sayıdaki üyenin suçu değildi, tersine, onların Genel Konsey’in parçası olmaları gerçeğinin doğal sonucu olan ”çürütücü etkisiydi”; çünkü

”bir insan, eğer, kendi emsalleri üzerinde egemen(!) ise, onun ahlâklı biri olarak kalması kesinlikle imkansızdır. Genel Konsey bir entrika ocağına dönüşmektedir.”

Onaltıların görüşüne göre , Genel Konsey’e bileşimine yeni üyeler alma hakkı verdiği için, Genel Tüzüğe daha önceden ciddi bir kınama yapılabilmeliydi. Bu kuvvetle donatılmasıyla, diyorlar,

”Genel Konsey, sonradan, çoğunluğu ve hedeflerin yönünü tamamen değiştirecek olan bütün bir ahbaplar çevresiyle bileşimini bütünleyebilirdi.”

Öyle görünüyor ki, bunlar açısından, bir insanın Genel Konsey mensubu olması yalın gerçeği, onun yalnızca ahlâkını bozmaya değil, yanısıra sağduyusunu da harap etmeye yeterlidir. Yoksa, bir çoğunluğun, bünyesine alacağı yeni üyelerle (kooptasyon), kendini bir azınlık haline dönüştüreceği nasıl düşünülebilir?

Ayrıca öyle görünüyor ki onaltılar kendileri de bu konudan çok emin değiller, zira, biraz ötede Genel Konsey’in

”beş yıl artarda sürekli yeniden seçilen, aynı insanlardan oluşmuş”

olduğundan yakınıyorlar, ve hemen ardından şunu tekrarlıyorlar:

”Bunların arasında çoğunluğu teşkil edenler, bir kongre tarafından seçilmiş olmadıkları için, bizim meşru temsilcilerimiz değildirler.”

Oysa gerçek şudur: Belçika’daki, Latin İsviçre’sindeki vb. federasyonlara mensup bir kaç kurucu üye yerlerinde kalsa bile, Genel Konsey’in bileşimi sürekli değişmiştir.

Genel Konsey kendi görevini icra ederken esas olarak üç koşulun buyruğu altındadır. Birinci olarak, çok sayıda işlevlerini bütün çeşitliliği içinde yürütebilmesi için oldukça büyük bir sayısal gücü olmalıdır; sonra, ”Uluslararası Birlik, içinde temsil edilen değişik ülkelerin işçilerinden” oluşmuş olmalıdır; son olarak proleter unsurlar ağırlıklı öğe olmalıdır. Peki, proleterlerin çalışma koşulları Genel Konsey’in kişisel bileşiminde sürekli değişikliklere neden olmaktayken, Genel Konsey bu zorunlu koşulları kooptasyon hakkı olmadan nasıl yerine getirebilir? Yine de, Genel Konsey’in görüşüne göre, bu hakkın tam bir tanımının yapılması gerekir. Genel Konsey bu isteğini son konferansta da açıklamıştı.

İngiltere’nin hiç temsil edilmediği, birbirini takib eden kongrelerde Genel Konsey’in şimdiye kadarki bileşimi ile yeniden seçilmesi olgusu, imkanlarının sınırları dahilinde, onun kendi görevini yerine getirdiğinin kanıtı alınmalıdır. Onaltılar ise, bu olguda, aksini, ”kongrelerin körü körüne güveni”nin kanıtını görüyorlar; öyle bir güven ki, Basel Kongresi’nde
”Genel Konsey’in lehine bir tür gönüllü feragat”

derecesine kadar tırmanmış imiş.

Onlara göre Genel Konsey’in ”normal rolü”, ”basit bir haberleşme ve istatistik bürosu” olmalıdır. Onlar bu tanımlamayı tüzüğün yanlış bir tercümesinden alınma maddelere dayandırıyorlar.
Bütün burjuva derneklerinin tüzüklerinin aksine Enternasyonal’in Genel Tüzüğü onun idari organizasyonuna hemen hemen hiç değinmez. Onun gelişimini pratiğe ve kurallarının oluşturulmasını gelecek kongrelere bırakır. Bununla birlikte, tüzük, örgütün diğer kısımlarından daha fazla Genel Konsey ile meşgul olur; zira uluslararasılığa net bir karakter kazandırabilecek olan şey yalnızca değişik ülkelerdeki şubelerin eyleminin bütünlüğü ve müşterekliğidir.

İlk tüzüğün[93] 5. maddesi şöyle der:

”Genel Konsey, değişik ulusal ve yerel gruplar arasında uluslararası aracı olarak görev yapacaktır”

ve sonra hangi tarzda davranacağına dair bazı örnekler veriyor. Bu örnekler arasında, konseye, ”doğrudan müdahale gerektiren uluslararası anlaşmazlıklar halinde, Birliğin bütün gruplarını eşzamanlı ve bütünlük içinde hareket ettirebilecek” tarzda davranmak yükümlülüğü yükleyen talimatı sayabiliriz.

Madde devam ediyor:

“Genel Konsey, duruma göre gerek gördüğünde, girişimler başlatır ve bütün yerel ve ulusal derneklere öneriler sunar.”

Ayrıca tüzük konseyin kongreleri hazırlamak ve toplamak konusundaki rolünü belirliyor ve onu kongrelere sunması gereken belirli belgeleri hazırlamakla görevlendiriyor. İlk tüzük grupların spontan (kendiliğinden) eylemlerini Birliğin eylem birliği ilkesinin karşısına pek de koymuyor, öyle ki 6. maddede şöyle deniliyor: ”İşçi hareketi her ülkede yalnızca, birlik ve ilişkiden büyüyen kuvvetle güven altına alınacağından; öte yandan Genel Konsey’in faaliyetleri daha etkili olacağından ötürü …, Enternasyonal’in bütün üyeleri, kendi ülkelerindeki henüz izole halde bulunan işçi derneklerini, merkezi organıyla temsil edilecek olan ulusal Birlik’te birleştirmek üzere, güçlerinin yettiği her şeyi yapmalıdırlar.”

Cenevre Kongresi’nin ilk idari kararında (madde 1)[101] şöyle deniyor:

”Genel Konsey, kongre kararlarını icra etmekle yükümlüdür.”

Bu karar, oluşumundan itibaren, Genel Konseyin aldığı pozisyonu: Birliğin bir yürütme organı olma pozisyonunu, legalleştiriyor. Eğer öteki herhangi bir ”özgürce atanmış otorite” eksikse, ahlâki ”otorite” sahibi olmaksızın görevleri icra etmek zor olsa gerektir. Cenevre Kongresi Genel Konsey’i, zamandaş olarak, ”tüzüğün resmi ve bağlayıcı metnini” yayınlamakla görevlendirmişti.

Aynı kongre şunu kararlaştırdı (Cenevre İdari Kararı madde 14):

”Her şube, yerel durumların ve ülke yasalarının gereklerine uygun olarak, kendi özgül tüzüklerini ve yönetmeliklerini çıkarma hakkına sahiptir. Bununla birlikte, bunlar, Genel Tüzük ve Genel Yönetmelik’le hiçbir uyuşmazlık içermemelidir.”

Öncelikle saptamalıyız ki, burada şu ya da bu şubenin, Enternasyonal’in tüm gruplarının izleyecekleri ortak amaç haricinde, kendi üzerine alabileceği özgül deklarasyonlara ya da özgül misyonlara dair en ufak bir anıştırma yoktur. Gayet belirgin olarak sözkonusu olan şey, şubelerin Genel Tüzüğü ve Genel Yönetmeliği ”yerel koşullara ve ülke yasalarına” uyarlaması hakkıdır.

İkincisi, özgül tüzüklerin Genel Tüzük ile uygunluk içinde olduğunu saptaması gereken merci kimdir? Açıktır ki, eğer bu işlevi icra etmekle yükümlü bir ”otorite” yoksa, bu karar yok hükmündedir. Üstelik polis ve düşman şubeleri kurulabilmekle kalınmayacak, kongrelerdeki sayısal çoğunluklarıyla işçileri bastıracak olan sınıfsızlaşmış tarikatların (deklasse sekterlerin) ve burjuva filantropların (insansever/ iyilikseverlerin) Birliğe sızması onun karakterinin bozulmasına da yol açabilecektir.

Ta baştan itibaren yerel ve ulusal şubeler kendi ülkelerinde, bunların tüzüklerinin Genel Tüzüğe uygun olup olmadıklarına bakarak, yeni şubeleri bünyelerine alma ya da almayı reddetme haklarına sahip olmuşlardır. Aynı işlevin Genel Konsey tarafından yerine getirilmesi, yerel bağımsız derneklere, yani sözkonusu ülkedeki federal birliklerin dışında teşkilâtlanmış olanlara, Genel Konsey’le direkt ilişki kurma hakkını veren Genel Tüzüğün 6. maddesinde öngörülmektedir. İttifak, var olan kurallar çerçevesinde kendi temsilcilerini Basel Kongresine gönderebilmek için, bu hakkı geri tepmemişti.

Tüzüğün 6. maddesi belli ülkelerde ulusal federasyonların kurulmasına karşı konulan ve sonuçta Genel Konsey’in Federal Konsey olarak da vazife görmesini emreden yasal engelleri de göz önünde bulunduruyordu. (Bakınız “Procèverbaux dun Congrès, etc. de Lausanne, 1867, p.13)[102]

Komün’ün düşmesinden sonra bu yasal engeller değişik ülkelerde daha da arttı ve Genel Konsey’in şüpheli unsurları Birlik dışında tutması faaliyetlerini daha kaçınılmaz hale getirdi. Öyle ki kısa süre önce Fransız Komitesi Genel Konsey’e başvurarak polis ajanlarını atmak için müdahale etmesini istemiş ve başka bir büyük ülkede Enternasyonal’den, kendilerinin direkt onayı olmadıkça ya da bizzat kendileri tarafından kurulmadıkça, yeni şubeleri tanımaması istenmiştir. Bunlar bu ricalarını, benzersiz radikallikteki yeni şubelerin kuruluşunda ateşli gayretkeşliklerini açığa vuran ajan provokatörleri bu yolla uzaklaştırmak gerekliliğine dayandırıyorlardı. Öte yandan bu sözde anti – otoriter şubeler, kendi bünyelerinde anlaşmazlık çıktığı zaman, Lyon’daki anlaşmazlıkta olduğu gibi, rakiplerini kılıçtan geçirmesini canhıraşça ondan talep etmek üzere, Genel Konsey’e başvurmakta tereddüt etmiyorlardı. Turin İşçi Federasyonu ancak konferanstan kısa bir süre önce kendisini Enternasyonal’in şubesi olarak açıklamayı kararlaştırmıştı. Bir bölünme yüzünden azınlık Proletaryanın Kurtuluşu Derneği’ni[103] kurdu. Enternasyonal’e bağlandı ve işe Juracılar lehine bir karar almakla başladı. Gazeteleri ”İl proletario”da[104] her türlü otoriterizme karşı öfke püsküren vecizeler vızır vızır kaynaşıyordu. Derneğin aidatının gönderilmesi esnasında, sekreteri, muhtemelen eski federasyonun da kendi aidatını göndereceği konusunda Genel Konsey’i uyarıyor; sonra şöyle devam ediyordu:

”Belki ‘Proletario’da okumuşsunuzdur; Proletaryanın Kurtuluşu Derneği … işçi maskesi altında işçi federasyonu kuran burjuvazi ile her türlü birlikteliği reddettiğini açıklıyor … ”
ve Genel Konsey’den rica ediyordu:

”bu kararı bütün şubelere duyurun ve, şayet gönderecek olurlarsa, 10 santimlik aidatı kendilerine iade edin”.[*8]

Propaganda yapmak, Enternasyonal’in bütün grupları gibi, Genel Konsey’in de görevidir. Genel Konsey, bu görevini bildirgeleri ve Kuzey Amerika’da, Almanya’da ve Fransa’nın bir çok şehrinde Enternasyonal’in ilk temel taşlarını atan temsilcileri vasıtasıyla yerine getirmiştir.

Genel Konsey’in bir diğer görevi, bütün Enternasyonal’in yardımını sağlayarak, grevleri desteklemektir (Genel Konsey’in çeşitli kongrelere sunduğu raporlara bakınız). Onun, grevlere müdahalesinin önemini her şeyden evvel aşağıdaki gerçek kanıtlar. İngiliz Demir Dökümcüleri Direnişi Derneği, öteki ülkelerde, bilhassa Amerika’da da şubeleri bulunan, kendiliğinden oluşmuş uluslararası bir Trade – Union’dur. Bununla beraber Amerikan dökümcüleri bir grevde, İngiliz dökümcülerin kendi ülkelerine getirilmelerini engellemek için, Genel Konsey’i aracılığa çağırmayı uygun görmüşlerdi.

Enternasyonal’in gelişimi, Genel Konsey’e de, federal konseylere de hakem işlevi yüklemiştir.

Brüksel Kongresi şunu kararlaştırmıştı:

”Federal Konseyler, her üç ayda bir, kendi bölgelerinin idari ve finansiyel durumlarına ilişkin olarak Genel Konsey’e rapor sunmakla yükümlüdürler.” (Yönetsel Karar no. 3 [105])

Nihayet, onaltıları öfkeden kudurtan Basel Kongresi, Birliğin gelişmesinden kaynaklanan idari bağlantıları düzene sokmaktan başka bir şey yapmamıştır. Eğer kongre Genel Konsey’in yetkilerini gereğinden fazla genişlettiyse; bundan, basbas bağırarak bunu talep eden Bakunin, Schwitzguébel, F. Robert, Guillaume ve İttifak’ın diğer delegeleri değil de kim sorumludur? Bunlar ”gözü kapalı güven”den ötürü Londra Genel Konseyi’ne kendi kendilerini de şikayet edebilirler mi acaba?

İşte Basel Kongresi’nin iki kararı:

”IV. Kurulan ve Enternasyonal’e girmek isteyen her yeni şube ya da dernek, girişlerini derhal Genel Konsey’e duyurmalıdırlar.”

ve

”V. Genel Konsey, gelecek kongrede temyiz hakkı saklı kalmak kaydıyla, her yeni derneği kabul etmek ya da reddetmek hakkına sahiptir.”[87]

Federal birliklerin dışında oluşmuş bağımsız yerel gruplara gelince, bu maddeler, muhafazası Birlik için yaşam yahut ölüm sorunu olan ve ta baştan itibaren Enternasyolce uygulanan pratiği tasdik etmektedir. Fakat bu pratiğin genelleştirilmesi ve her kurulmakta olan şube ya da derneğe uygulanması, fazla ileri gitmek olur. Bu maddeler Genel Konsey’e federasyonların içişlerine karışma hakkını gerçekten veriyor; fakat bunlar, bu anlamıyla, Genel Konsey tarafından henüz hiç kullanılmamıştır. Genel Konsey, onaltıları, konseyin, var olan gruplara ya da federasyonlara bağlanmak isteyen yeni şubelerin işlerine karıştığını gösteren bir tek olayı anlatmaya çağırır.

Az önce zikrettiğimiz kararlar, yeni kurulan şubelerle ilgiliydi; aşağıdaki kararlar önceden tanınmış şubelerle ilgili.

”VI. Genel Konsey, Enternasyonal’in bir şubesini gelecek kongreye kadar askıya alma hakkına sahiptir.”

”VII. Eğer bir ulusal grubun dernekleri ya da şubeleri arasında veya farklı ulusların grupları arasında anlaşmazlıklar meydana gelirse, Genel Konsey, kesin kararı verecek olan gelecek kongrede temyiz hakkı saklı kalmak koşuluyla, ihtilaf konusu hakkında karar verme hakkına sahiptir.”

Genel Konsey bugüne kadar bunlara hiç başvurmuş değilse de; çok anormal haller için bu iki madde gereklidir. Yukarda zikrettiğimiz tarihsel kesit kanıtlıyor ki, Genel Konsey hiçbir şubeyi askıya almamış ve anlaşmazlık hallerinde yalnızca taraflardan biri ya da her ikisinin çağrısı üzerine hakem olarak vazife görmüştür.

Nihayet, mücadelenin gereklerince Genel Konsey’e yüklenmiş bir işleve geliyoruz. İttifak yandaşları için ne kadar üzücü olsa da, Genel Konsey’i, Uluslararası İşçi Birliği’nin baş savunucusu konumuna yerleştiren şey, proleter hareketin bütün düşmanlarının çetin saldırıları olmuştur.

V

Enternasyonal’in nasıl olduğu hakkında bir yargılama yaptıktan sonra, onaltılar bize şimdi, onun nasıl olması gerektiğni söylüyorlar.

Önce, Genel Konsey nominal (lafzî, sözde kalan) bir basit haberleşme ve istatistik bürosu olmalıdır. Durum haberleşmeyi gerektirdiği taktirde, kendi yönetsel işlevlerine son vermek suretiyle, haberleşmesini Birliğin zaten yayınlanmış olan informasyonlarının tekrarlanmasıyla sınırlandırmalıdır. Bu durumda haberleşme bürosu fuzulîdir (überflüssig: fuzulî, lüzûmsuz). İstatistiğe gelince, bu, eğer çok kuvvetli bir organizasyon ve özellikle, ilk tüzüğün etraflıca söylediği gibi, ortak bir yönetim yoksa, kolay yerine getirilemez bir iştir. Ya da, hani burda her şey keskin ”otoriterizm” koktuğundan, belki bir büro olabilir, ama besbelli ki istatistik bürosu değil. Sözün özü, Genel Konsey ortadan kalkar. Bu aynı mantık, Federal Komiteleri, yerel komiteleri ve öteki ”otoriter” merkezleri de öldürür. Geriye sadece özerk yerel şubeler kalır.

Peki bu özgürce federeleşmiş ve ”işçilerin kendileri tarafından seçilmiş ve oluşturulmuş olsa bile”, büyük bir mutluluk eseri, her türlü üst makamdan kurtarılmış bu ”otonom şubeler” hangi misyonu yerine getirecekler?

Burada genelgeyi on altılar kongresine sunulan Jura Federal Komitesi raporu ile tamamlamak gerekiyor.

”İşçi sınıfını insanlığın yeni çıkarlarının gerçek temsilcisi yapmak için”, onların örgütü, ”muzaffer olmak zorunda olan düşünce tarafından yönetilmelidir. Bu düşünceyi çağımızın gereksinmelerinden ve insanlığın en derin yönelimlerinden, sosyal yaşamın tezahürlerinin aralıksız tetkiki yoluyla çıkarsamak, sonra da bu düşünceyi işçi örgütlerimizin içine nüfuz ettirmek, asıl amaç olmalıdır”, vs. Nihayet ”işçi nüfusumuzun bağrında gerçek bir devrimci okul kurulmalıdır.”

Böylece otonom işçi şubeleri bir anda, öğretmenleri İttifak’ın beyleri olacak olan okullara dönüşüyorlar. Onlar ”aralıksız tetkikler” yoluyla, geride en ufak iz bırakmayan düşünceler çıkarsıyorlar. Bu düşünceleri ”daha sonra işçi örgütlerinin bağrına nüfuz ettiriyorlar”. Onlara göre işçi sınıfı, şekil alması için, kendisine bunların Kutsal Ruh’u verilmesi gereken bir ham madde, bir kaostan ibarettir.

Bütün bunlar, İttifak’ın, şu kelimelerle başlayan, eski programının[106] yeni bir yazımından başka bir şey değil:

”Barış ve Özgürlük Ligası’nın sosyalist azınlığı bu Liga’dan ayrıldıktan sonra”, ”kendisini politik ve felsefi sorunların tetkiki özel misyonu … ile görevlendirmiş olan”, ”yeni bir Sosyalist Demokrasi İttifakı” … kurmayı tasarlamıştır.

İşte elimizdeki, kendini oradan çıkarsayan düşünce [İdee]!

”Böyle bir girişim … Avrupa ve Amerika’nın dürüst sosyal demokratlarına birbirlerini anlamaları ve düşüncelerini pekiştirmeleri için gereken aracı verecektir.” [*9]

Velhasıl, bir burjuva derneğin azınlık mensupları, bizzat kendi itiraflarına göre, Basel Kongresi’nden kısa bir süre önce, gizli bir bilimin, zirvesi ”sınıfların ekonomik ve sosyal eşitliği” olan dört – Phrase [boş laf, tumturaklı söz] – biliminin, birer papazı olarak işçi yığınlarının karşısına çıkıp; onu sırf kendilerinin bir aracı olarak kullanmak maksadıyla Enternasyonal’e sızmışlardır.

Enternasyonal’e önerilen örgütün, bu ”teorik misyon”u dışında, pratik yönü de var.

”Geleceğin toplumu”, diyordu onaltıların genelgesi, ”Enternasyonal’e verilmesi (içerilmesi) gereken örgütlenmenin (organizasyon yapısının) genelleştirilmesinden başka bir şey olamaz. Bundan dolayı bu örgütlenmeyi mümkün mertebede bizim idealimize yakın hale getirmek kaygısını taşımalıyız.”

”Otoriter bir örgütten eşit ve özgür toplum yaratılabilir mi? Bu, imkansızdır. Enternasyonal, insanlığın gelecekteki toplumunun tohumu, şu andan itibaren bizim özgürlük ve federasyon prensiplerimizin birebir [getreue: aslına uygun] kopyası [Ebenbild: suret/nüsha/ tam benzeri / tıpkıbasımı, yansıması] olmalıdır.” [97]

Başka deyişle, ortaçağın manastırları nasıl cennet hayatının bir tıpkıbasımını temsil ediyor idiyse, Enternasyonal de, İttifak’ın, bağrında ”tohum”unu taşıdığı yeni Kudüs’ün bir tıpkıbasımı olmalıdır. Paris federasyonu üyeleri, Komün’ün ”insanlığın gelecekteki toplumunun tohumu” olduğunu kavramış olsalardı ve her türlü disiplini ve bütün silahları, yani savaşlar artık kalmadığında yok olması gereken şeyleri, tasfiye etselerdi yenilgiye uğramazlardı.

Fakat, Enternasyonal, kendi varlığını korumak için kavga ediyorken, onun bu şirin örgütsel tasfiyesi ve silahsızlandırılması projesinin, onaltıların ”aralıksız tetkiler”ine rağmen, bir anda tertiplenmiş olmadığını netleştirmek için Bakunin de bu projenin orijinal metni olan Enternasyonal’in organizasyonu hakkındaki kendi muhtırasını yayınlıyordu. [Bakınız ”Almancah du Peuple pour 1872”, Genève]

VI

Şimdi Jura Komitesi’nin onaltılar kongresine sunduğu raporu okuyunuz.

“Bu lektür [okuma]”, diyor resmi gazeteleri, “Révolution Sociale” (16 Kasım), ”Jura taraftarlarından beklenebilecek sadakat ve pratik zekânın tam derecesini [Masstab: ölçü, ölçüt] verecektir.”

Rapor, ”Enternasyonalin şubelerinin durumu üzerinde … bir ”kısmi moral bozucu etki” isnat ettiği ”bu korkunç olaylara” – Alman – Fransız savaşına ve Fransa’da iç savaşa – atıfta bulunmakla başlıyor.

Gerçi, Alman – Fransız savaşı, işçilerin büyük bir kısmının her iki tarafın ordularına katılmaya zorlanması yoluyla, gerçekten şubelerin bir deorganizasyonuna götürecektiyse de; kayzer imparatorluğunun düşüşü ve Bismarck’ın açıkça fetih savaşı ilan etmesi sonucunda Almanya’da ve İngiltere’deki Prusya tarafını tutan burjuvazi ve enternasyonal duygularını eskisinden daha fazla pekiştirmiş işçi sınıfı arasında amansız bir savaş kopacağı da daha az doğru değildi. Sadece bu nedenle dahi, Enternasyonal her iki ülkede zemin kazanacaktı. Aynı gerçek, Amerika’da, devasa büyüklükteki Alman proleter göçmenler arasında, enternasyonalist bölümün kendisini kararlı biçimde şövenist bölümden ayırdığı bir bölünmenin tohumlarını attı.

Öte yandan Paris Komünü’nün kuruluşu Enternasyonalin dışsal gelişiminde ve prensiplerinin, Juracılar hariç, bütün şubeleri tarafından cesaretle savunulmasında şimdiye kadar meydana gelmemiş ölçüde bir yükselmeyi getirdi – raporları aşağıdaki minvalde devam eden Juracılar’a göreyse: ”devasa mücadelenin başlangıcından …” beri ”bazıları, kendi zayıflıklarını kapatmak için, kaçıp gittiler … Pek çokları için bu durum” (kendi saflarında) ”çöküşün bir işaretidir”, fakat, ”bunun tam tersinden … bu,” kendi tıpkıbasım [Ebenbild] örneklerine göre, ”Enternasyonali baştan aşağı dönüştürmek için, elverişli bir durumdur”. Böyle bir uygun durumu köklü bir incelemeden sonra bu sofu maksat anlaşılacaktır.

Şayet ilga olunmuş ve o zamandan beri yerine Malon şubesi ikâme edilmiş İttifakı bir yana bırakırsak, komite [Jura Komitesi] yirmi şubenin durumunu incelemiş. Bunlardan yedisi İttifak’a tamamen sırtlarını dönmüştü; bu konuda rapor şöyle diyor:

”Biel’deki saat kutusu yapımcıları şubesi ve şu malûm Graveure ve Guillocheure [oymacılar ve modelciler] şubeleri bizim kendilerine yönelttiğimiz bildirimlere bugüne dek herhangi biçimde asla cevap vermemiştir.”

”Neuchâtel’deki zanaatkârlar şubeleri, gerek marangozlar ve saat kutucuları gerekse oymacılar ve modelciler, federal komitenin yazışmalarına hiç cevap vermemiştir.”

”Val de Ruz şubesinden hiçbir haber alamadık.”

”Locle’deki oymacılar ve modelciler, federal komitenin yazışmalarına hiç cevap vermemiştir.”

İşte otonom şubelerle onların Federal Komiteleri arasında yapılan özgür iletişim diye adlandırılan şey bu.

Bir başka şube

“Courtelary ilçesi oymacıları ve modelcileri şubesi… üç yıllık sebatkâr sabırdan sonra … şu anda …”, bunların Onaltılar Kongresi’nde iki delege ile temsil edilmelerine hiç bir biçimde engel olmayan Enternasyonal’in haricinde ”kendini direnme derneği olarak … yapılandırmaktadır.”

Şimdi dört ölü şubeye geliyoruz:

”Biel merkez şubesi şu anda yıkılmaktadır; adanmış üyelerinden biri kısa süre önce, Enternasyonal’i Biel’de yeniden canlanmış görme hususunda bütün umutların yitrilmediğini, yazdı.”
”Saint – Blaise şubesi yıkılmaktadır .”

”Cartébat şubesi parlak bir varoluştan sonra, bu cesur(!) şubenin dağılmasını tertipleyen o bölgenin kodamanlarının(!) entrikaları yüzünden zayıflamak zorunda kaldı.”

”Son olarak, Corgémont şubesi de derebeyce entrikaların kurbanı oldu.”

Bundan sonra,

“bilgece bir önlem alan: yani faaliyetlerini askıya almış olan”,

ama bu askıya alma, Onaltılar Kongresine iki delege göndermesini de engellemeyen, Courtelary kazası merkez şubesi geliyor.

Şimdi de varlıkları yokluklarından daha büyük bir sorun olan dört şubeye bakalım.

”Grange şubesi küçük bir sosyalist işçiler çekirdeğine daraldı… Onun yerel faaliyeti kısıtlı üye sayısı nedeniyle kötürümleşti.”

”Neuchâtel merkez şubesi olaylar altında bir hayli yıprandı ve bir kaç üyesinin fedakârlığı ve aktivitesi olmasaydı, besbelli ki çöküşü kaçınılmazdı.”

“Locla merkez şubesi, bir kaç aydır yaşam ile ölüm arasında salınıyordu, nihayet dağıldı. Kısa süre önce yeniden kuruldu”,

anlaşılan onaltılar kongresine iki delege göndermek maksadıyla.

“La Chaux-de-Fonds sosyalist propaganda şubesi kritik bir durumda bulunuyor… Durumu, düzelmekten çok uzak, aksine daha da kötüleşme eğiliminde.”

Bunları, iki şube takip ediyor: yalnızca geçerken değinilen, durumları hakkında ise tek kelime laf edilmeyen Saint-Imier ve Sonvillier inceleme çevreleri.

Geriye, kendisi yitip giden öbür şubelerin bir kalıntısı olan, merkez şube adına bakılırsa, örnek şube sayabileceğimiz şube kalıyor.

“Moutier merkez şubesi, kesinlikle en az hasar gören şubedir… Komitesi, federal komite ile sürekli ilişki içinde oldu… Şubeleri henüz kurulmuş değil…”

Bu durum şöyle açıklanıyor:

”Moutier şubesinin faaliyeti, işçi nüfusun … halk geleneklerine olan övülesi eğiliminden tamamen özel bir himaye görmüştür; biz bu bölge işçi sınıfının kendisini politik unsurlardan daha bağımsız kıldığını görmekten sevinç duyardık.”

Gerçekten de, bu raporun

“Jura Federasyonu taraftarlarından beklenebilecek bağlılığın ve pratik zekânın kesin ölçüsünü verdiği”

görülüyor.

Onlar, bunun dört dörtlük tamamlanması için, komitelerinin ilk merkezi La Chaux-de-Fonds işçilerinin kendileriyle olan her türlü bağlantıyı sürekli geri tepmiş olduklarını da, raporlarına ekleyebilirlerdi. Ancak kısa süre önce onlar [La Chaux-de-Fonds işçileri], Londra Konferansının kararlarını ve Mayıs 1871 Latin Kongresi kararını tasdik ettikleri 18 Ocak 1872 Genel Toplantısı’nda, onaltıların genelgesine oybirliğiyle cevap verdiler:

”Bakunin, Guillaume ve onların müritlerini ebediyen Enternasyonal’den ihraç etmek.”

Kendi sözleriyle ”savaşın çıkmasına, bir de Enternasyonal’in bağrında açık savaş” getirmiş olan bu sözde Sonvillier Kongresi’nin değeri hakkında daha fazla söz eklenmeli mi?

Ne kadar boş iseler, o kadar gürültü koparan bu adamlar kuşkusuz tartışmasız bir başarı kazanmıştılar. Bütün liberal ve polis basını açıkça onların tarafını tuttu; Genel Konsey’e karşı kişisel karalamalarında ve Enternasyonal’e karşı cılız saldırılarında bütün ülkelerin sözde dünya ıslahatçıları tarafından desteklendiler – İngiltere’de, entrikaları Genel Konsey tarafından deşifre edilen burjuva cumhuriyetçileri tarafından; İtalya’da Stefanoni’nin bayrağı altında kurulmuş olan bir “otoriter” ve “hiyerarşik” örgüt; merkezi zorunlu olarak Roma’da bulunan ve tüzüklerinde onbin frank bağışta bulunan her burjuvanın Kongre binasında mermer bir büstünün dikilmesi teminat altına alınmış olan ateist rahipler ve rahibelerin manastırı “Genel Rasyonalistler Derneği”, dogmatik geniş mezhepliler [Freidenker:özgür düşünceciler, hür fikirliler, geniş mezhepliler] tarafından ; ve son olarak da, Almanya’da, polis gazetesi Neuen Social-Demokraten’dan [Yeni Sosyal Demokratlar] ayrı olarak, Prusya-Alman İmparatorluğu’nun “beyaz gömlekliler”ni [107] temsil eden Bismarck sosyalistleri tarafından.

Sonvillier Konklavı [Konklave: Kardinaller Meclisi] patetik [pathetisch: heyecanlı] bir çağrısında, yurttaş Malon ve Lafrançais’in deyişiyle ”Londra Konseyi’nin süregiden yetkilerini aşmalarına bir son vermek için” derhal bir kongre toplamanın aciliyeti bulunduğunu söyleyerek, Enternasyonal’in bütün şubelerini olağanüstü kongreye çağırıyor – gerçekte ise, İttifak’ı Enternasyonal’in yerine ikâme etmek istiyor. Bu çağrı öyle cesaretlendirici bir yankı buldu ki, bunlar, derhal, son Belçika Kongresi’nin bir oylamasını tahrif etmeye yeltenmek zorunda kaldılar.

Kendi resmi organlarında (”Révolution Sociale”, 4 Ocak 1872) şöyle deniliyor:

”Sonuç olarak, daha da önemlisi, Belçika şubeleri, 24 ve 25 Aralık’ta Brüksel Kongresini topladılar ve Sonvillier Kongresi’nin kararıyla, yani genel bir kongrenin toplanmasının aciliyeti üzerine kararla özdeş olan bir kararı oybirliğiyle onayladılar.”

Belçika Kongresi’nin tam da bunun karşıtı bir kararı kabul ettmiş olduğunu saptamak önemlidir. Kongre, ancak Haziran’da gerçekleşecek olan gelecek Belçika kongresini, Enternasyonal’in bir sonraki kongresine sunmak üzere, yeni genel tüzüğün bir taslağını hazırlamakla görevlendirdi.

Enternasyonal’in ezici çoğunluğunun muvafakatıyla Genel Konsey yıllık kongreyi ancak Eylül 1872’de toplayacaktır.

VII

Konferans’tan bir kaç hafta sonra, İttifak’ın en etkin ve parlak üyelerinden Albert Richard ve Gaspard Blanc efendiler, görüşlerine göre Thiers’i safdışı bırakmanın ve boş çuvalla ortada kalakalmamanın tek etkili silahı olan, İmparatorluğu yeniden kurmaya yardımda bulunmaya hazır Fransız mülteciler arasında taraftarlar toplamak için Londra’ya geldiler. Genel Konsey, bununla ilgili olan şubeleri, bu arada Brüksel Federal Konseyi’ni, bunların Bonapartist dalavereleri konusunda uyardı

Bunlar, Ocak 1872’de maskelerini attılar ve Albert Richard ve Gaspard Blanc’ın ”L’Empire et la France nouvelle. Appel du peuple et de jeunesse à la conscience française”, Brüksel 1872 broşürünü yayınladılar.

İttifak’ın şarlatanları, alışılageldik mütevazilikleriyle kendi kendilerine şu şekilde övgüler diziyorlar:

”Biz, Fransız poletaryasının büyük ordusunu kurmuş olan biz…, biz, Fransa’da[*10] Enternasyonal’in en nüfuzlu liderleri, …. çok şükür ki kurşuna dizilmedik, ve gölgesinde kavga verdiğimiz bayrağı (muhteris parlamenterlerin, kendini beğenmiş cumhuriyetçilerin, her türden sözde-demokratların) karşısına dikiyoruz ve bizi bekleyen iftiralara, tehditlere ve her türlü saldırılara rağmen Avrupa’nın şaşkın bakışları arasında, vicdanımızın derinliklerinden gelen ve tüm Fransızların kalplerinde yankılanan o çağrıyı atmak için buradayız:

‘VİVE L’EMPEREUER!’ [YAŞASIN İMPARATOR!]

Gözden düşürülmüş ve aşağılanmış olan Napoleon III görkemli biçimde rehabilite edilmelidir,

ve III. İstilâ [Invasion III. = III. Napoleon için kullanılmış kinayeli bir söz] gizli fonlarından ücretlendirilen Albert Richard ve Gaspard Blanc efendiler bu iade-i itibarla özel olarak görevlendirilmiştirler.

Üstelik şunu da itraf ediyorlar:

”Bizi İmparatorluğun taraftarı yapan şey, bizim ideelerimizin [düşünceler, fikirler] mantıki evrimidir.”

Bu, İttifak dindaşlarının keyifle zikredecekleri bir itiraftır. A. Richard ve G. Blanc, güzel ”Solidarité” günleri zamanında olduğu gibi, ”politikadan kaçınma”ya [Abstention: kaçınma, uzak durma] dair o eski boş laflarını ; yani, şayet işçiler politikaya katılımın her türlüsünden kendilerini dışta tutarlarsa, kendi beyanlarına göre, tıpkı mahkumların güneş altında voltalamanın her biçiminden uzak durmaları gibi, ”mantıki evrimi” yalnızca en mutlak despotizm altında gerçekleşebilecek olan ”politikadan kaçınma” teranelerini tekrarlıyorlar.

”Devrimcilerin zamanı”, diyorlar, ”geçti… komünizm Almanya’ya ve İngiltere’ye, fakat özellikle Almanya’ya sürgün edildi. Üstelik, daha sonra bütün Enternasyonal’de yayılmak üzere, orada uzun zamandan beri ciddi gayret sarfediliyordu ve Alman nüfuzunun Enternasyonal’deki rahatsızlık verici bu ilerlemesi, onun gelişmesini durdurmaya, ya da daha doğrusu, hiç bir zaman hiç bir Alman tarafından bir parola olarak alınmamış olan, Güney Fransa’da ve merkezde ona yeni bir yön verme konusuna az hizmet etmiyordu.”

Bu, en büyük kâhinin, İttifak’ın kuruluşundan itibaren, Latin ırkını temsil etme özel misyonunu, kâhin[99] sıfatıyla kendine biçen bir Rus’un mu; yoksa ”Almancı ve Bismarkçı zihniyeti Enternasyonal’e dayatmakla uğraşan” ”geri vitesi” [Rückwärtsgang: geri gidiş, tornistan] teşhir direğine bağlayan ”gerçek misyonerler”in mi sesidir? ”Révolution Sociale” (2 Kasım 1871)
Fakat ne mutlu ki gerçek gelenek kaybolmamış ve Albert Richard ve Gaspard Blanc kurşuna dizilmemişlerdi! Onların ”işi” de, kendi deyişlerine göre, Enternasyonal’e merkezde ve Güney Fransa’daki, doğaları gereği ”otonom” olan Bonapartist şubelere, ”yeni bir yön” vermekti.

Londra konferansının önerdiği proletaryayı parti olarak örgütleme konusuna gelince, ”bu konuda” – Richard ve Blanc –

”imparatorluğun restorasyonundan sonra, sadece sosyalist teorileri çabucak tamamlamakla kalmayacak, yanısıra bunları kitlelerin devrimci organizasyonu yoluyla kazanılacak deneylerle gerçekleştirmeye de başlangıç yapacağız”.

Kısacası, bu baylar, ”Enternasyonali … bilhassa Latin ırkından ülkelerde gerçek güç yapan” (4 Ocak tarihli ”Révolution Sociale”) ”şubelerin otonomluğu” büyük ”prensibi”nin sömürülmesi yoluyla, Enternasyonal’de anarşinin spekülasyonunu yapıyorlar.

Anarşi, pir Bakunin’in, bütün sosyalist sistemlerden sadece yaftalar almış olan, büyük merasim atı budur. Bütün sosyalistler, anarşiden şunu anlarlar: Proletarya hareketi bir kez sınıfların ortadan kaldırılması hedefine erişirlerse, büyük üretici yığınları az sayıdaki sömürücü azınlığın boyunduruğu altında tutmaya hizmet eden devlet gücü yok olur, ve hükümet işlevleri basit idari işlemlere dönüşür. İttifak, meseleyi tam tersinden ele alıyor. O, proletarya safları arasındaki anarşinin, sömürücülerin ellerinde yoğunlaştırılmış kudretli toplumsal ve politik egemenliği kırmanın şaşmaz [unfehlbar: yanılmaz] aracı olduğunu ilan ediyor. Bu bahane altında, eski dünyanın onu yok etmek istediği bir anda, Enternasyonal’den örgütlenmenin yerine anarşiyi ikame etmesini istiyor. Uluslararası polis de kraliyet peleriniyle örtülmüş Thiers’ cumhuriyetini ebedileştirmek için bundan daha öte bir şey istemiyor.[*11]

Genel Konsey:

R. Applegarth, Antoine Arnaud, M. J. Boon, F. Bradnick, G. H. Buttery, F. Cournet, Delahaye, Eugène Dupont, W. Hales, Hurliman, Jules Johannard, Harriet Law, F. Lessner, Lochner, Marguerite, Constant Martin, Z. Maurice, Henri Mayo, George Milner, Charles Murray, Pfänder, Vitale Regis, J. Rozwadowski, John Roach, Rühl, G. Ranvier, Sadler, Cowell Stepny, Alf. Taylor, W. Townshend, Ed. Vaillant, John Weston, F. J. Yarrow

İletişim Yürüten Sekreterler:
Karl Marx, Almanya ve Rusya; Leo Frankel, Avusturya ve Macaristan, A. Herman, Belçika, Th. Mottershead, Danimarka; J. G. Eccarius, ABD; Aug. Serraillier, Fransa; Charles Rochat, Hollanda; J. P. Mac Donnel, İrlanda; Fried. Engels, İtalya ve İspanya; Walery Wrōblewski, Polonya; H. Jung, İsviçre.

Charles Longuet, Toplantı Başkanı
Hermann Jung, Haznedar
John Hales, Genel Sekreter

33, Rathbone Place, W.
London, 5 Mart 1872

1872 Ocak ortası – Mart başı arasında yazıldı
Kaynak: ”Les prétendues scissions dans l’Internationale”, Cenevre 1872
Fransızcasından Almanca’ya çevrildi
Karl Marx / Friedrich Engels: Werke, Bd. 18, s. 3 – 51

Dipnotlar

[1] Hristiyan Genç Erkekler Derneği

[*1] Bu yakınlarda Neçayev Mahkemesi’nden bir kesit yayınlanacak. Okur bunlarda Bakunin’in arkadaşının Enternasyonal üzerine sorumluluk atan, aptal olduğu kadar berbat vecizelerinin bir örneğini bulabilir.

[*2] Üç aydan beridir basmakalıp bir reklamda onu Enternasyonal’in kurucusu olarak tanımlayan, kitabını Komün hakkında yazılmış tek bağımsız eser olarak beyan eden B. Malon’un arkadaşları, Batignolles Belediye Başkanı Yardımcısı’nın Şubat seçimleri arifesinde hangi tutumu takındığını biliyorlar mı? Bu dönemde, Komün’ü henüz öngörmemiş ve sadece Ulusal Meclis’e seçilmeyi başarmayı önüne hedef koymuş olan B. Malon, Enternasyonal üyesi olarak dört komitenin listesine girmek için entrikalar çevirmiştir. Bu maksadına erişmek için küstahça Paris Federal Konseyi’nin varlığını reddetmiş ve Batignolles’de kendisi tarafında kurulan şubelerden birinin listesini tüm komitelere adeta tamamen Birliğin listesiymiş gibi yaymıştır. – Daha sonra, 19 Mart’ta, yayınlanmış bir belgede, devrimin patlak vermesinin arifesinde önderlerine hakaret etti. – Bu şeytana pabucunu ters giydiren anarşist bugün bir yıl önce dört komiteye söylediği şeyi basıyor, ya da bastırıyor: Enternasyonal benim! B. Malon hem XIV. Louis’yi hem de çikolata fabrikatörü Perron’u aynı anda yansılamanın [parodi etmenin] yolunu bulmuş. O da dememiş miydi ya, kendi çikolatasının tek … yenebilir olduğunu!

[*3] Genel Konsey’in bileşimi uluslara göre şöyledir: 20 İngiliz, 15 Fransız, 7 Alman (bunlardan beşi Enternasyonal’in kurucu üyesidir), 2 İsviçreli, 2 Macar, 1 Polonyalı, 1 Belçikalı, 1 İrlandalı ve 1 İtalyan.

[*4] Kısa süre sonra, Genel Konsey’e dayatılan bu Chautard, Thiers’ın bir ajanı olarak kendi şubesine tosladı. Onu, kendilerini Genel Konsey’de temsil etmeye en yetenekli kişi sayan aynı kimseler tarafından şikâyet ediliyordu.

[*5]İçki içmeyenler, Yeşilaycılar.

[*6]İşte Konferans’ın aldığı ”İşçi Sınıfı’nın Politik Etkinliği” üzerine karar[77]:

”tüzüğün girişinde: ‘İşçi sınıfının ekonomik kurtuluşu, her politik hareketin araç olarak, kendisine tabi olacağı yüce nihai amaçtır’ denildiğini;

Uluslararası İşçi Birliği’nin Açılış Çağrısı’nda (1864): ‘Arazi ve Toprağın efendileri ve sermayenin efendileri kendi ekonomik tekellerini korumak ve sonsuzlaştırmak için daima politik ayrıcalıklarını kullanacaklardır. İşçi sınıfının siyasal kurtuluşunu desteklemek şöyle dursun, bunun yolu önüne mümkün olan her türlü engeli dikmeye devam edeceklerdir… Bu yüzden siyasal iktidarın zapt edilmesi işçi sınıfının en büyük görevi olmuştur’ diye söylendiğini;

Lozan Kongresi’nin (1867): ”İşçi sınıfının sosyal kurtuluşu onun siyasal kurtuluşundan kopartilamaz’ diye açıkladığını;

Fransız Enternasyonalistlerin Plebist arifesindeki (1870)[°] düzmece komplosu hakkında Genel Konsey’in yaptığı açıklamada; ‘Tüzüğümüzün metnine göre İngiltere’deki, kıt’adaki ve Amerika’daki bütün şubelerimizin tereddütsüz olarak en kapsamlı ödevleri, işçi sınıfının savaşkan örgütünü oluşturmak için yalnızca en merkezi [odak] noktayı teşkil etmek değil; yanısıra sözkonusu ülkelerde, bizim nihai amacımıza – işçi sınıfının ekonomik kurtuluşuna- hizmet eden, her türlü politik hareketi de desteklemektir’şeklinde bir pasaj bulunduğunu;

orijinal tüzüğün yanlış tercümelerinin, Uluslararası İşçi Birliğinin gelişmesine ve etkinliğine zarar veren yanlış yorumlara yol açtığını;

bu bağlamda ayrıca,

Enternasyonal’in işçi sınıfının kurtuluş yolundaki her çabasını arsızca bastıran ve sınıf farklılıklarını ve mülk sahibi sınıfların bunun üzerine kurulmuş olan politik hakimiyetini kaba kuvvet yoluyla ebedileştirmeye çalışan dizginsiz bir gericilik karşısında bulunduğunu;

egemen sınıfların bu topyekün zorbalığına karşı, işçi sınıfının, mülk sahibi sınıfların bütün eski parti yapılarına karşıt konumlanarak, kendini özel bir politik parti halinde teşkilatlandırması [yapılandırması] suretiyle, yalnızca sınıf olarak mücadele edebileceğini [hareket edebileceğini];

işçi sınıfının parti olarak bu yapılanmasının [teşkilatlanmasının] sosyal devrimin ve onun nihai amacının – sınıfların ortadan kaldırılmasının- zaferi için kesin zorunluluk olduğunu;
işçi sınıfının ekonomik mücadelesiyle belli bir noktaya kadar daha şimdiden yaratmış olduğu tekil kuvvetlerinin birliğinin, ayrıca sömürücülerinin politik zoruna karşı yürüttüğü mücadelenin de kaldıracı olarak kullanılmaya hizmet edeceğini, –

göz önünde tutan Konferans Enternasyonal’in bütün üyelerine hatırlatır ki;

işçi sınıfının mücadelesinin konumlanmasında onun ekonomik hareketiyle politik faaliyeti koparılmaz biçimde birbirine bağlıdır.”

[*7] Son zamanlarda Enternasyonal hakkında yayınlanmış olan polis belgeleri, Jules Favre’nin dış güçlere gönderdiği sirküler ve Krautjunker (büyük toprak sahibi) Sacaze’nin Dufaure projesi[100]: hakkındaki raporu istisna değildir; bunlar İttifak’ın tumturaklı bildirgesinden alınma ibarelerle doludur. Bu tarikatın bütün radikalizmi kelimelerde yatan ifade tarzı [deyimler] kolleksiyonu, gericiliğin en derin arzularına hizmet ediyor.

[*8] Bu dönemde Proletaryanın Kurtuluşu Derneğinin görünürdeki düşünceleri bu şekildeydi. Dernek, haberleşmeyi sağlayan, Bakunin’in bir dostu tarafından temsil ediliyordu Gerçekte bu derneğin eğilimleri tamamen değişikti. Bu çift yanlı oynayan güvenilmez sekreter zimmetine para geçirmek ve Turin polisi ile dostça ilişkiler kurmak yüzünden dernekten atıldıktan sonra, bu dernek, kendisi ile Genel Konsey arasındaki bütün yanlış anlamaları yok edecek açıklamalar yaptı.

[*9] Açık bir kongre düzenlemek mubirlik ve aptallığın zirvesi olacağı halde Genel Konsey’i bir iç [kapalı] konferans toplamakla suçlamaktan bir an vazgeçmeyen İttifak’ın bayları; bu, kayıtsız şartsız skandal ve açıklık yandaşları, Enternasyonal’in bağrında, şubelerinin ön bilgisi olmadan onları Bakunin’in baş papazlığı altına sokmak için Enternasyonal’e karşı, tüzüğümüzü çiğneme pahasına, tam manasıyla gizli bir örgüt örgütlediler.

Genel Konsey, gelecek kongre’de bu gizli örgüt ve onun belli ülkelerdeki, mesela İspanya’daki, başçekicileri hakkında bir soruşturma talebinde bulunmayı tasarlıyor.

[*10] ”Teşhir Direğine!” başlıklı yazıda 15 Şubat 1872 tarihli L’Égalité’de (Cenevre) şöyle deniyordu:

“Komün Hareketi’nin Güney Fransa’daki yenilgisinin tarihini yazma günü henüz gelmedi; fakat 30 Nisan Lyon Ayaklanması’nın elem verici yenilgisinin tanığı olan çoğumuz, bu ayaklanmanın, kısmen, her yere seyirten ve gölgede duran A. Richard’ın emirlerini uygulatan G. Blanc’ın korkaklığı, ihaneti ve hırsızlığı yüzünden başarısızlığa uğradığını daha bugünden açıklayabiliriz.
Bu sefiller, kasıtlı manevralarıyla, ayaklanma komitesinin hazırlıklarına katılmış olan çok sayıda kişiyi tehlikeye attılar.

Buna ilâveten bu hainler, Lyon’daki Enternasyonal’i, Paris devrimi esnasında Lyon işçilerinin Enternasyonal’e güvensizliğine yol açacak ölçüde, gözden düşürmüşlerdi. Gerekli organizasyonun eksikliği bundandı, ayaklanmanın yenilgisi bundandı, öyle bir ayaklanma ki, kendi güçleriyle ayakta kalmaya terk edilen yalıtılmış Paris Komünü’nün düşmesi sonucunu vermek zorundaydı! Ancak bu kanlı dersten sonradır ki bizim propogandamız, Lyon işçilerini tekrar Enternasyonal bayrağı altında toplamayı sağlayabildi.”

Albert Richard peygamber Bakunin’in ve hempalarının en sevgili çocuğuydu [Konsort: hempa, avene, çete, suç ortağı].”

[*11] Krautjunker [Kalantor, büyük ağa] Sacaze, Dufaure Yasası üzerine raporunda herşeyden önce Enternasyonal’in ”organizasyonu” konusunda baskı yapıyor. Bu organizasyon onu öfkeden kudurtuyor. ”Bu korkunç organizasyonun tırmanan hareketi”ni saptadıktan sonra, devam ediyor: ”Bu Birlik … kendi öncelleri olan, sektlerin karanlık pratiklerini reddediyor. Onun organizasyonu gün ışığında ortaya çıktı ve değişti. Bu organizasyonun kuvveti sayesinde … eylem ve nüfuz sahasını olağanüstü genişletti. Bütün teritoryumlarla bağlantılar kuruyor.” Sonra ”organizasyonu bir bütün olarak” tanımlıyor ve şöyle bağlıyor: ”Kendi ustaca üniterliği ile … bu kapsamlı organizasyonun planı budur. Gücü bu konseptin kendisinde yatıyor. O, eş-anlı bir aksiyonla birbirine bağlanan taraftarlarının kitlesel gücüne ve onları harekete geçirebilen yenilmez dürtüye dayanıyor. [100]

Açıklamalar

[°] Ulusal Savunma Hükümeti 3 Kasım 1870’te Paris’te bir plebist yaptı. Tek seçenekli plebist şöyleydi: Hükümeti destekleyen, evet desin! Bu yolla, 31 Ağustos 1870 devrimci olayları yüzünden sallantıya giren konumunu sağlamlaştırmayı deniyordu.

[69] Uluslararası İşçi Birliği’nin Londra Konferansı 17 – 23 Eylül 1871’de yapıldı. Marx ve Engels’in bir proletarya partisinin kurulması mücadelesinde önemli bir aşamayı teşkil etti. Konferans, bağımsız işçi partilerinin yaratılmasının gerekliliğini Enternasyonal’in temel bir prensibi olarak ele alan, ”İşçi Sınıfının Politik Etkinliği” hakkında bir karar aldı. [77. nolu açıklamaya da bkz.] Londra Konferansı, Marx ve Engels’in, konferans kararlarına karşı bir iftira taaruzuna girişen ve onun meşruluğunu reddeden Bakunincilere karşı yürüttüğü amansız mücadelenin sembolü oldu. Esas olarak, Marksist prensiplerin, Bakuninciler üzerinde zaferini getirdi.

[70] Uluslararası İşçi Birliği Genel Konseyi’nin gizli genelgesinde Marx ve Engels Bakuninciler tarafından yönetilen Sosyalist Demokrasi İttifakı’nın yıkıcı faaliyetlerini açığa çıkardılar; işçi hareketi için zararlı bir sektciliğin [mezhepçilik, sekterizm] bir tezahür biçimi olarak Bakunincilerin maskesini sıyırdılar.

Genelge Marx ve Engels’in anarşizme karşı mücadelelerinde önemli bir dönemi kapattı. O, Genel Konsey’in bütün üyeleri tarafından imzalandı. Mayıs 1872’de fransızca broşür olarak basıldı ve Enternasyonal’in bütün şubelerine gönderildi.

[71] Ekim 1868’de Michail Bakunin tarafından Cenevre’de kurulan Sosyalist Demokrasi İttifakı adlı sekt kastediliyor.

[72] Elinizdeki bu IV. cildin 45 – 106. sayfalarında yer alıyor.

[73] Newcastle’de inşaat işçileri ve makineciler Mayıs – Ekim 1871 arasında grev yaptılar. Bu greve ilk kez, Trade – Union’larda örgütlenmiş olanların dışında da işçiler katıldılar. Uluslararası İşçi Birliği’nin enerjik desteği sayesinde kıtadan grev kırıcıların taşınması engellendi. Grev, işçilerin zaferiyle sonuçlandı; 54 saatlik iş haftası yasalaştırıldı.

[74] “Uluslararası İşçi-Birliği Geçici Tüzüğü”nde (Bknz: eldeki basımın III. cildi, syf. 19/20) 1865’te Brüksel’de bir kongre toplamak öngörülmüştü. Enternasyonal’in yerel örgütlerinin henüz yeterince sağlamlaştırılmadığını ve bir kongre toplamanın erken olacağını düşünen Marx, Merkez Konsey üyelerini, kongre yerine Londra’da bir ön konferans toplamaya ikna etti. UİB’nin ilk kongresi Eylül 1866’da Cenevre’de yapıldı.

[75] Bu basımın III. cildi, syf. 528/529.

[76] Büyük bir kısmı Marx ve Engels tarafından yazılan Londra Konferansı’nın Kararları (bkz: 69 nolu açıklama), 1871 sonunda genelge olarak Avrupa’nın bir çok ülkesinde ve sosyalist gazetelerde yayınlandı.

[77] Londra Konferansı’nın aldığı, taslağı Marx ve Engels tarafından yazılan, ”İşçi Sınıfının Politik Etkinliği” hakkındaki IX. karar kastediliyor (bkz: 69 nolu açıklama). Bu kararda ”İşçi sınıfının parti olarak teşkilatlanması sosyal devrimin zaferi ve onun nihai amacı olan … ‘sınıfların ortadan kaldırılması’ için zorunlu koşuldur” tezi formüle edilmişti. Kararın tam metni için elinizdeki bu IV. cildin 142/143. sayfalarına bakınız.

[78] Burjuva-pasifist Barış- ve Özgürlük Ligası 1867’de Cenevre’de kuruldu.

[79] Devrimci öğrenci gençliğe karşı açılmış Neçayev – Mahkemesi Temmuz – Ağustos 1871’de Petersburg’da görüldü.

[80] ”Genel Konsey’den Latin İsviçresi Federal Konseyi’ne” genelgesi Marx tarafından yazıldı.

[81] 1464’te oluşan Liga, Ludwig XI tarafından merkezi bir devlet kurma amacıyla yürütülen Fransa Birliği politikasına karşı, Fransız feodal soylularının kamusal refahı için kurulmuştu.

[82] Marx tarafından yazılan: ”Genel Konsey’den Latin İsviçresi Federal Konseyi’ne”, ”Uluslararası İşçi Birliği ve Sosyalist Demokrasi İttifakı” ve ” ”Uluslararası İşçi Birliği Genel Konseyi’nden Sosyalist Demokrasi İttifakı Merkez Bürosu’na” adlı genelgeler kastediliyor.

[83] Marx tarafından yazılan ”Genel Konsey’in Latin İsviçresi Federal Komitesi Üzerine Kararı” kastediliyor.

[84] Bknz. Cilt III. s. 490-499.

[85] Bakuninci James Guillaume ve Gaspard Blanc tarafından yazılan, 5 Eylül 1870 tarihli, ”Manifeste aux Sections de l’Internationale” kastediliyor.

[86] Lyon Ayaklanması 5 Eylül 1870’te başladı.

[87] ”Association Internationale des Travailleurs. Compte-rendu du IVe Congrès international, tenu à Bâle, en septembre 1869”, Brüksel 1869, içinde yayınlandı.

[88] Devrimci Sosyalist Propoganda ve Aksiyon şubesi, Ağustos’ta fesh edilen Cenevre Sosyalist Demokrasi İttifakı’nın yerine 6 Eylül 1871’de kuruldu. Kuruluşuna bu şubenin eski üyelerinin yanısıra, aralarında Jules Guesde ve Benoit Malon’un bulunduğu, bazı Fransız sürgünler de katıldı.

[89] Andre Léo, ”La guerre sociale. Discours prononcé au Congrès de la Paix à Lausanne (1871)”, Neuchâtel 1871.

[90] Marx tarafından yazılan ”Félix Pyat’ın Tavrı Hakkında Genel Konsey Kararı” ve yine Marx’ın yazdığı ”Genel Konsey’in ‘Londra’daki Fransız Şubesi’ Hakkında Karar Taslağı” kastediliyor.

[91] Marx tarafından yazılan ”Genel Konsey’in Section française de 1871 Tüzüğü Hakkında Genel Konsey Kararı” kastediliyor.

[92] Marx tarafından yazılan ”Section française de 1871 Tüzüğü Hakkında Genel Konsey Karar Önergesi”nden söz ediliyor.

[93] Rules of the İnternational Working Men’s Association”, Londra 1871.

[94] ”Association Internationale des Travailleurs. Déclaration de la Section française fédéraliste de 1871, siégeant à Londres”, Londra 1871.

[95] Nikolay İssaakoviç Utin kast ediliyor.

[96] Auguste Serraillier kastediliyor.

[97] ”Circulaire à toutes les fédérations de l’Association Internationale des Travailleurs” Sonvillier 1871.

[98] Karl Marx kastediliyor.

[99] Mikail Alexandroviç Bakunin kastediliyor.

[100] ”Annales de l’Assemblée nationale. T. 7 – du 15 Janvier au 22 Février 1872”, Paris 1872.

KİŞİLER

Applegarth, Robert (1833 – 1925): İngiliz marangoz; Tade – Unionların reformist lideri; UİB Genel Konseyi üyesi (1865 ve 1868 -72); 1871’de Genel Konsey’in ”Fransa’da İç Savaş” bildirgesini imzalamayı reddetti; daha sonra işçi hareketinden çekildi.

Arnaud, Antonine (1831 – 1885): Fransız Blanquici; Ulusal Muhafızların ve Paris Komünü’nün üyesi, İngiltere’ye sığındı; UİB Genel Konsey üyesi (1871 / 72); La Hey Kongresi delegesi (1872); Genel Konsey merkezinin New York’a taşınması kararı üzerine UİB’nden istifa etti.

Avrial, Augustin (1840 – 1904): Fransız mekanisyen, sol Proudhonist; Mart 1871’de UİB Paris şubesi Federal Konsey üyesi; Paris Komünü üyesi, İngiltere’ye sığındı.

Bakunin, Michail Alexandroviç (1814 – 1876): Rus yayıncı, devrimci; Almanya’da 1848 / 49 Devrimi’ne katıldı; daha sonra anarşizmin önde gelen bir temsilcisi oldu; 1872’deki La Hey Kongresi’nde bölücü faaliyetleri nedeniyle UİB’nden atıldı.

Bastelica, André (1845 – 1884): Kitap basımcı; Fransız ve İspanyol işçi hareketi temsilcisi; UİB Genel Konsey üyesi ve 1871 Londra Konferansı delegesi, Bakunin yandaşı.

Bervi, Vassili Vassiliyeviç (takma adı: N. Flerovski) (1829 – 1918): Rus ekonomist ve sosyolog; aydınlanmacı ve demokrat, halkçı (Narodnik) ütopyacı sosyalizm temsilcisi.

Beust, Friedrich Ferdinand, Graf von (1809 – 1886): Gerici devlet adamı, Prusya hegemonyası altında Alman birliği kurulmasının muhalifi ve küçük Alman devletlerinin bağımsızlığı yandaşı; Saksonya hükümetinin bakanı (1849 – 1871) ve Avusturya – Macaristan İmparatorluk şansöliyesi (1867 – 1871); daha sonraları konsolos.

Bismarck, Otto Fürst von (1815 – 1898): Prusya başbakanı (1862 – 1872) ve 1873 – 1890) ve İmparatorluk şansöliyesi (1871 – 1890).

Blanc, Gaspard: Fransız demiryolu ustası, Bakunin yandaşı; 1870 Lyon ayaklanmacısılarından; Paris Komünü’nün bastırılmasından sonra Bonapartist.

Bonaparte: bkz. Napoleon III

Boon, Martin James: Mekanisyen; sosyal reformist; UİB Genel Konsey üyesi (1869 – 1872). Britanya Federal Konsey üyesi.

Bradnick, Frederick: UİB Genel Konsey üyesi (1870 – 1872), Londra Konferansı delegesi; 1872’den sonra Britanya Federal Konseyinin reformist kanadına bağlandı; 1873’te UİB’nden çıkarıldı.

Buttery, G. H.: UİB Genel Konsey üyesi (1871 – 1872).

Cagliostro, Alessandro (gerçek adı: Giuseppe Balsamo) 1743 – 1795: İtalyan serüvenci, gizemci, dolandırıcı.

Camélinat, Zéphirin (1840 – 1932): Bronz dökümcüsü; UİB Paris Şubesi önderlerinden; Paris Komünarı, İngiltere’ye sığındı, aftan sonra Fransa’da sosyalist hareket içinde aktif faaliyet yürüttü; 1920’den itibaren Fransız Komünist Partisi üyesi.

Chalain, Louis-Denis (doğ. 1845): Tornacı; Paris Komünarı; İngiltere’ye sığındı; orda Section française de 1871 üyesi oldu, anarşistlere katıldı.

Chautard: Fransız ajan; Londra’da Section française de 1871 üyesi; deşifre edildi ve UİB şubesinden atıldı.

Chevalley, Henri: İsviçreli terzi, anarşist.

Cournet, Frédèric Étienne (1839 – 1885): Fransız yayıncı; Blanquist; Paris Komünarı; İngiltere’ye sığındı; UİB Genel Konsey üyesi (1871 / 1872), La Hey Kongresi delegesi

Delaheye, Pierre – Louis (doğ. 1820): Mekanikçi, Proudhoncu; 1864’ten itibaren UİB üyesi; Paris Komünarı; İngiltere’ye göç etti; UİB Genel Konsey üyesi (1871 / 1872), Londra Konferansı delegesi.

Dufaure, Jules-Armand-Stanislas (1798 – 1881): Fransız avukat ve devlet adamı; Orleancı; İçişleri Bakanı (1848 / 1849), (kesintilerle 1871 – 1879 arası); başbakan (1876 / 1879). Paris Komünü celladı.

Durand, Gustave-Paul-Émile (doğ. 1835): Fransız kuyumcu işçisi, polis ajanı, Paris Komünü’nün yenilgisinden sonra mülteci olarak Londra’ya gitti; Londra’da Section française de 1871 sekreteri oldu; deşifre edildi ve UİB şubesinden atıldı.

Eccarius, Johann Georg (1818 – 1889): Terzi; Marx ve Engels’in mücadele yoldaşı, bilimsel komünizmin propagandisti; Haklılar Birliği üye ve merkez üyesi; Londra’daki Komünist İşçi Eğitim Derneği önderlerinden; UİB açılış konuşmacısı; UİB Genel Konseyi üyesi (1864 – 1872), onun genel sekreteri (1867 – 1871), Amerika’yla haberleşme sekreteri (1870 – 1872), UİB’nin bütün konferans ve kongrelerinde delege; 1872’den sonra İngiliz Trade – Union’ların liberal önderlerine katıldı.

Favre, Claude-Gabriel-Jules (1809 – 1880): Fransız avukat ve politikacı, ılımlı burjuva cumhuriyetçisi; ulusal savunma ve Thiers hükümetlerinde dışişleri bakanı (1870 – 71), Paris’in teslim edilmesi ve Almanya’yla barış görüşmelerini yürüttü; Paris Komünü celladı ve UİB’ne karşı mücadelenin baş çekicilerinden.

Ferré, Charles-Théoophile (1845 – 1871): Fransiz Blanquist; Paris Komünü ve onun Genel Güvenlik Komisyonu üyesi, Komün savcılık yardımcısı, Versaycılar tarafından kurşuna dizildi.

Frankel, Leo (1844 – 1896): Macar kuyumcu, sosyalist, Marx ve Engels’in mücadele yoldaşı; Paris Komünü üyesi, UİB Genel Konsey üyesi, onun Avusturya – Macaristan haberleşme sekreteri, Londra Konferansı (1871) ve La Hey Kongresi delegesi (1872); Macaristan Genel İşçi Partisi kurucularından (1880).

Guillaume, James (1844 – 1916): İsviçreli öğretmen, anarşist; UİB Cenevre (1866), Lozan (1867), Basel (1869) ve La Hey (1872) kongreleri delegesi; La Hey kongresinde UİB’nden ihraç edildi.

Hales, John (doğ. 1839): Dokumacı, İngiliz Trade – Unionlarının önderlerinden; UİB Genel Konsey üyesi (1866 – 1872) ve konseyin sekreteri (1871/72); Londra konferansı (1871) ve La Hey kongresi (1872) delegesi; 1872 başından itibaren Britanya Federal Konsey’in reformist sağ kanat lideri oldu; Marx ve yandaşlarına karşı mücadele etti; Genel Konsey’in kararıyla 1873’te UİB’nden atıldı; Britanya Federal Konseyi’ndeki bölünmenin baş sorumlusu.

Hales, William: UİB Genel Konsey üyesi (1869 – 1872)

Herman, Alfred: Heykeltraş UİB Belçika şubesi kurucularından, Genel Konsey üyesi ve Belçikayla haberleşme sekreteri (1871/1872), Brüksel Kongresi (1868), Londra Konferansı (1871) ve La Hey Kongresi (1872) delegesi; La Hey kongresinde Bakuninistlere katıldı.

Herzen, Alexander Iwanowitsch (1812 – 1870): Rus devrimci demokratların ileri gelenlerinden, materyalist filozof, yayıncı ve yazar; 1852’den itibaren Londra’da yaşadı; orada özgür Rus basımevi kurdu ve ”Poljarnaya Swesda” derlemelerini ve ”Kolokol” dergisini yayınladı; Paris’te öldü.

Hurliman: UİB Genel Konsey üyesi (1871/1872)

Johannard, Jules (1843 – 1888): Fransız taş basmacı (litografyacı), Blanquist, UİB Genel Konsey üyesi ( 1868/69 ve 1871/72), İtalya’yla haberleşme sekreteri (1868/69), 1870’te Saint_Denis’te UİB’nin bir şubesini kurdu; Paris Komünü üyesi, Londra’ya sığındı; La Hey Kongresi delegesi (1872).

Jung, Hermann (1830 – 1901): Saatçı, 1848/49 devrimine katıldı, Londra’ya sığındı, UİB Genel Konseyi üyesi ve İsviçre’yle haberleşme sekreteri (1864/1872), Genel Konsey haznedarı (1871/72); Cenevre (1866), Brüksel (1868), Basel (1869) Kongreleri ve Londra Konferansı (1871)başkan yardımcısı; Britanya Federal Konsey üyesi; La Hey kongresine kadar Genel Konsey’in çizgisini temsil etti; 1872 sonbaharında Britanya Federal Konsey’inin reformist sağ kanadına ve Trade – Unionların reformist liderleri arasına katıldı; 1877’den sonra işçi hareketinden ayrıldı.

Landeck, Bernard (doğ. 1832): Fransız mücevherci, UİB üyesi; Londra’da Section française de 1871 üyesi.

Lassalle, Ferdinand (1825 – 1864): Yazar, küçük burjuva karakterli işçi ajitatörü; 1848/49 devrimine katıldı; o zamandan beri Marx ve Engels’le tanışık (1862’ye kadar mektuplaşırlar). Mayıs 1863’te Genel Alman İşçi Derneği’nin kuruluşuyla birlikte ileri işçilerin liberal burjuvaziden örgütsel ayrışmasına yönelmekle birlikte işçi sınıfı için devrimci bir perspektifi savunmaz. ”Kralcı – Prusyacı hükümet sosyaalizmi” ideolojisi Lasalle’ı Bismarck’la ve junker – büyük burjuva Prusya militarizmiyle ittifaka ve böylece Almanya’nın Birliği’ni Prusya hegemonyası altında ”yukarıdan” sağlama taraftarlığına götürür.

Law, Harriet (1832 – 1897): İngilterede ateist hareketin kadın temsilcisi; Genel Konsey üyesi (1867/1872)

Lefrançais, Gustave (1826 – 1901): Fransız öğretmen, devrimci, sol Proudhoncu; 1848 devrimine katıldı; altmışlı yılların sonundan itibaren UİB üyesi, Paris Komünü üyesi, İsviçre’ye sığındı, anarşistlere katıldı.

Le Moussu, A.: Hâkkak (kalemkâr; mühür kazıcısı), Paris Komünü üyesi, Londra’ya göçmen gitti; UİB Genel Konsey üyesi, Amerika’daki Fransız şubesiyle haberleşme sekreteri (1871/72); La Hey kongresi delegesi (1872), Bakunincilere karşı mücadelede Marx ve Engels’i destekledi.

Léo, André (gerçekte Champseix, Léodile) (1829 – 1900): Fransız yazar ve yayıncı, Paris Komünü’nü destekledi; İsviçre’ye göçmen gitti; Bakunin yandaşı.

Lessner, Friedrich (1825 – 1910): Terzi, Marx ve Engels’in arkadaşı; Haklılar Birliği ve Komunistler Birliği üyesi, 1848/49 devrimine katıldı; Köln Komünistler Yargılaması’nda üç yıl hapse mahkum edildi; 1856’dan itibaren Londra’da göçmen, Londra’daki Komünist İşçi Eğitim Derneği üyesi; UİB Genel Konseyi üyesi (1864 – 72), Londra’daki konferansların (1865 ve 1871) ve 1867’den 1872’ye kadarki bütün kongrelerin delegesi, Marx ve Engels’in politikasının hayata geçmesi için mücadele etti; Britanya Federal Konsey üyesi, Independent Labour Party’nin (Bağımsız İşçi Partisi) kurucularından (1893).

Lochhner, Georg (doğ. yaklaşık 1824): Marangoz; Marx ve Engels’in dostu ve mücadele yoldaşı; 1848/49 devrimine katıldı, Komünistler Birliği ve Londra’daki Komünist İşçi Eğitim Derneği üyesi, UİB Merkez Konseyi üyesi (1864-67 ve 1871-72).

Longuet, Charles (1839 – 1903): Fransız gazeteci, Proudhoncu; UİB Genel Konseyi üyesi (1866-67 ve 1871-72), Belçikayla haberleşme sekreteri (1867), Lozan (1867), Brüksel (1868) kongreleri, Londra konferansı (1871) ve La Hey Kongresi (1872) delegesi; Paris Komünü üyesi, İngiltere’ye göç etti, daha sonraları possibilistlere katıldı, seksenli ve doksanlı yıllarda Paris Kent İdare meclisi üyesi, 1872’de Marx’ın kızı Jenny ile evlendi.

Louis Bonaparte: (bkz. Napoleon III)

Lucraft, Benjamin (1809 – 1897): Mobilya marangozu, Trade Unionların liderlerinden; UİB Kuruluş Tolantısına katılanlardan; UİB Genel Konseyi üyesi (1864-71); Paris Komünü’ne ve Genel Konsey’in ”Fransa’da İç Savaş” bildirgesine karşı çıktığı için 1871’de Genel Konsey’den istifa etti; daha sonraları liberal oldu.

Ludwig XIV. (1838 – 1715): Fransa Kralı (1643-1715).

Ludwig XVI. (1754 – 1793): Fransa Kralı (1774-1792).

Mac Donnel, J. Patrick (1848 1906): İrlandalı işçi lideri, sosyalist, gizli örgütçü; UİB Genel Konsey üyesi, İrlandayla haberleşme sekreteri (1871-72); Londra Konferansı (1871) ve La Hey Kongresi (1872) delegesi; 1872’de Amerika’ya göç etti; orda Amerikan işçi hareketi içinde etkin oldu.

Malon, Benolt (1841 – 1886): Fransız işçi, küçük burjuva sosyalist; UİB Genel Konseyi üyesi, Cenevre Kongresi (1866) delegesi, Ulusal Muhafızlar Merkez Komitesi ve Paris Komünü üyesi, İtalya’ya göç etti, daha sonra İsviçre’ye gitti; anarşistlere katıldı, daha sonra possibilistlerin bir lideri oldu, Uluslararası Sosyalist İşçi Kongresi (1891) delegesi.

Marguerite: Fransız devrimci, Blanquici; Paris Komünarı, Londra’ya göç etti, UİB Genel Konseyi üyesi (1871-72).

Martin, Constant: Fransız devrimci, Blanquici, Londra’ya göç etti, UİB Genel Konseyi üyesi (1871-72). Londra konferansı (1871) delegesi.

Maurice, Zévy: UİB Genel Konseyi üyesi (1866-72). Macaristan’la haberleşme sekreteri (1870-1871).

Mayo, Henry: UİB Genel Konseyi (1871-72) ve Britanya Federal Konseyi üyesi (1872’den itibaren), reformist kanada katıldı, La Hey Kongresi (1872) kararlarına karşı çıktı.

Milner, George: İrlandalı terzi, UİB Genel Konseyi üyesi (1868 -72). Londra konferansı (1871) delegesi. 1872 sonbaharından sonra Britanya Federal Konseyi üyesi; reformist bölünmeye karşı tutum aldı.

Mottershead, Thomas: UİB Genel Konseyi üyesi (1869 -72). Danimarka’yla haberleşme sekreteri (1871-1872). Londra Konferansı (1871) ve Den Haag (La Hey) Kongresi (1872) delegesi; reformist görüşler savundu ve Federal Konsey’in bölünmesinde rol oynadı; 1873’te UİB’nden atıldı.

Murray, Charles: Kunduracı, Chartist; UİB Genel Konseyi (1870 -72) ve Britanya Federal Konseyi üyesi (1872 / 73); reformistlerle mücadelede Genel Konsey’i destekledi; seksenli yıllarda Sosyal Demokratik Federasyon’da çalıştı.

Napoleon III. Louis Bonaparte (1803 – 1873): Napolyon I’in yeğeni, İkinci Cumhuriyet’in başkanı ( 1848 – 1852), Fransa imparatoru (1852 – 1870).

Neçayev, Sergey Gennadiyeviç (1847 – 1882): Rus anarşist; Petersburg öğrenci hareketlerine katıldı (1868/69), 1869’da Moskova’da gizli Narodnaya rasprava örgütünü kurdu; İsviçre’ye göç etti; 1869 – 1871 yıllarında Bakunin’le sıkı ilişkiler içinde oldu, 1872’de İsviçre makamları tarafından Rus hükümetine teslim edildi; Peter-Paul kalesinde öldü.

Odger, George: Kunduracı, İngiliz Trade-Unionlarının liderlerinden, UİB kuruluş toplantısı katılımcılarından, Genel Konsey üyesi (1864-71) ve Konsey başkanı (1864-67), Londra Konferansı (1865) ve Cenevre Kongresi (1866) delegesi; 1871’de Paris Komünü’ne ve Genel Konsey’in ”Fransa’da İç Savaş” bildirgesine karşı çıktı; Genel Konsey’den istifa ettikten sonra UİB liderliğine ve Komünarlara karşı bir karalama kampanyası yürüttü.

Perron, Charles Eugène (1837 – 1919): İsviçreli mine işçisi, daha sonra haritacı, Bakuninist; ÜİB’nin Lozan Kongresi (1867) ve Brüksel Kongresi (1868) delegesi; Bakuninci Sosyalist Demokrasi İttifakı merkez büro üyesi; daha sonra işçi hareketinden çekildi.

Pländer, Carl (1818 – 1876): Minyatürcü, 1845’ten beri Londra’da göçmen, Marx ve Engels’in arkadaşı ve mücadele yoldaşı; Haklılar Birliği ve Londra’daki Komünist İşçi Eğitim Derneği üyesi, Komünistler Birliği Merkez Kurulu üyesi; UİB Genel Konsey üyesi (1864-67 ve 1870-72).

Piétri, Joseph-Marie (1820 – 1902): Fransız politikacı, Bonapartist; Paris Polis Müdürü (1860-70).

Proudon, Pierre-Joseph (1809-1865): Fransız yayıncı, sosyolog ve ekonomist; küçük burjuvazinin ideologu; anarşizmin teorisinin kurucularından.

Pyat, Félix (1810 – 1889): Fransız gazeteci, küçük burjuva demokrat; 1848 devrimine katılanlardan; bağımsız bir işçi hareketi muhalifi, Marx’ı ve UİB’ni karaladı; Ulusal Meclis üyesi (1871), Paris Komünü üyesi; İngiltere’ye göç etti ve 1880’de Fransa’ya döndü.

Ranvier, Gabriel (1828 – 1879): Fransız Blanquist; Paris Komünü üyesi; İngiltere’ye göç etti, UİB Genel Konsey üyesi (1871-1872), La Hey Kongresi delegesi (1872); Genel Konsey merkezinin New York’a taşınması kararı üzerine UİB’nden istifa etti.

Regis, Vitale (takma adı: Étienne Pechard): İtalyan devrimci; Paris Komünü üyesi; UİB’nin Londra’daki İtalyan şubesinin üyesi; UİB Genel Konsey üyesi (1871-1872), 1873’te İspanya’da meydana gelen devrimci olaylara katıldı.

Richard, Albert (1846 – 1925): Fransız gazeteci, UİB Lyon şubesi önderlerinden; Bakuninci Sosyalist Demokrasi İttifakı üyesi; 1870 Lyon ayaklanması katılımcısı; Paris Komünü’nün yenilgisinden sonra Bonapartist.

Rigault, Raoul (1846 – 1871): Fransız devrimci; Blanqui taraftarı; Paris Komünü üyesi; Komün’ün Genel Güvenlik ve Savcılık Komisyonu başkan yardımcısı; sokak çarpışmalarına katıldı; 24 Mayıs 1871’de Versaycılar tarafından kurşuna dizildi.

Roach, John: UİB Genel Konsey üyesi ( 1871/72), Britanya Federal Konseyi haberleşme sekreteri, reformist kanada katıldı; La Hey Kongresi (1872) delegesi, kongre kararlarına karşı çıktı, 1873’te UİB’nden çıkarıldı.

Robert, Fritz: İsviçreli öğretmen, Bakuninci; UİB Brüksel Kongresi (1868) ve Basel Kongresi (1869) delegesi.

Robin, Paul (1837 – 1912): Fransız öğretmen, Bakuninci; Sosyalist Demokrasi İttifakı önderlerinden; UİB Genel Konsey üyesi (1870/71), Basel Kongresi (1869) ve Londra Konferansı (1871) delegesi.

Rochat, Charles (doğ. 1844): UİB Paris Federal Konsey üyesi; UİB Genel Konsey üyesi (1871/72), Hollanda’yla haberleşme sekreteri, Londra Konferansı delegesi (1871); Paris Komünü katılımcısı.

Rozwadowski, Joséph (doğ. 1846): Polonyalı devrimci; 1863/64 Polonya Bağımsızlık ayaklanması katılımcısı; Komünar, Paris Komünü Wroblewski Birliği başkumandanı; İngiltere’ye göç etti, UİB Genel Konsey üyesi (1872).

Rühl, J.: İşçi. Londra’daki Alman İşçi Eğitim Derneği üyesi, UİB Genel Konsey üyesi (1870-1872).

Sacaze, François (1808 – 1884): Fransız mahkeme katibi, monarşist; 1871’den sonra Ulusal Meclis mebusu.

Sadler: UİB Genel Konsey üyesi (1871/1872).

Saint-Simon, Claude-Henri de Rouvroy, comte de (1760 – 1825): Fransız ütopyacı sosyalisti.

Schwitzguébel, Adhémar (1844 – 1895): İsviçreli hakkâk, Bakuninci; Sosyalist Demokrasi İttifakı liderlerinden; UİB üyesi, La Hey Kongresi delegesi (1872), 1873’te UİB’nden atıldı.

Serraillier, Auguste (doğ. 1840): Fransız kundura kalıbı yapımcısı; UİB Genel Konsey üyesi (1869-1872), Belçika’yla (1870) ve Fransa’yla (1871/72) haberleşme sekreteri; Paris Komünü üyesi; Londra Konferansı (1871) ve La Hey Kongresi (1872) delegesi, Britanya Federal Konseyi üyesi (1873).

Shaw, Robert (ölümü 1869): Badanacı; İngiliz sendikalarında UİB’nin propagandacısı; UİB Kuruluş Toplantısı katılımcısı, Genel Konsey üyesi (1864-69), 1867’den 1869’a kadar onun haznedarı (kasadar); Londra Konferansı delegesi (1865), Brüksel Kongresi delegesi (1868).

Jukovski, Nikolay Ivanoviç (1833 – 1895): Rus anarşist; 1862’den itibaren İsviçre’de göçmen; Sosyalist Demokrasi İttifakı Cenevre şubesi sekreteri, 1872’de Bakunin’le irtibatı nedeniyle UİB’nden ayrıldı.

Stefanoni, Luigi (1842 – 1905): Yazar ve yayıncı, küçük burjuva demokrat; Bakunincileri destekledi.

Stepney, Cowel William Frederick (1820 – 1872): UİB Genel Konsey üyesi (1866-1872), 1868-1870 arası onun kasadarı, Brüksel (1868), Basel (1869) kongreleri ve Londra Konferansı (1871) delegesi, Britanya Federal Konsey üyesi (1872).

Taylor, Alfred: İngiliz işçi. UİB Genel Konsey (1871-1872) ve Britanya Federal Konsey üyesi (1872-73).

Terzaghi, Carlo: (doğ. yaklşk. 1845): İtalyan avukat; Turin İşçi Federasyonu sekreteri; 1872’de polis ajanı oldu.

Theisz, Albert-Frédéric-Jules (1839 – 1881): Hakkâk, Proudhoncu; UİB Paris şubesi Federal Konsey üyesi; Ulusal Muhafızlar Merkez Komitesi ve Paris Komünü üyesi, İngiltere’ye göç etti, UİB Genel Konsey üyesi ve onun kasadarı (1871).

Thiers, Louis-Adolphe (1797 – 1877): Fransız devlet adamı, Orleancı; başbakan (1836 ve 1840), 1848’de Kurucu Meclis ve 1849-1851’de yasa koyucu Ulusal Meclis üyesi, üçüncü Cumhuriyet’in ilk başkanı (1871-1873); Paris Komünü celladı.

Tomàs, Francisco (yaklşk. 1850 – 1903): Duvarcı; İspanya Federal Konsey üyesi (1872/73); İspanya’da anarşist örgütlenmenin liderlerinden; 1873’te UİB’nden çıkarıldı.

Utin (Outine), Nikolay Isaakoviç (1845 – 1883): Rus devrimci, Narodnik; öğrenci hareketlerine katıldı; 1863’te önce İngiltere’ye, sonra İsviçre’ye göç etti; UİB Rus şubesinin kurucularından; Bakunin’e karşı mücadele etti; Londra Konferansı delegesi (1871), yetmişli yılların ortalarında devrimci hareketten geri çekildi.

Vaillant, Édouard (1840 – 1915): Fransız doktor, Blanquici, UİB genel Konseyi üyesi (1871/72), Lozan Kongresi (1867), Londra Konferansı (1871) ve La Hey Kongresi (1872) delegesi; Paris Komünü üyesi; La Hey Kongresinden çonra UİB’nden ayrıldı; Uluslararası Sosyalist İşçi Kongresi (1889) başkan yardımcısı; Fransız Sosyalist Partisi kurucularından (1901); birinci dünya savaşında şövenist.

Varlin, Louis-Eugène (1839 – 1871): Mücellit, sol Proudhoncu; UİB’nin Fransa şubesi önderlerinden; çok sayıda kongrenin delegesi; Ulusal Muhafız Merkez Komitesi ve Paris Komünü üyesi; 28 Mayıs 1871’de Versaycılar tarafından kurşuna dizildi.

Vésinier, Piere (1826 – 1902): Fransız küçük burjuva yayıncı. UİB’nin Londra’daki Fransız şubesi kurucularından, Londra Konferansı (1865) delegesi; Merkez Konseyi karalamaktan 1866’da konseyden ve 1868’de UİB’nden atıldı; Paris Komünü üyesi; İngiltere’ye göç etti; Marx’a ve Genel Konsey’e karşı hareket eden Federalist Evrensel Konsey üyesi.

Vichard, Paul: Paris Komünü üyesi; UİB La Hey Kongresi (1872) delegesi, Sosyalist Demokrasi İttifakı’nın faaliyetlerini inceleyen komisyonun üyesi.

Viktor Emmanuel II. (1820 – 1878): Savoya dükü, Sardinya kralı (1849-1861), İtalya kralı (1861-1878).

Vogt, Gustav (1829 – 1901): Doğa bilimci; vulger materyalist, küçük burjuva demokrat; 1848/49 Frankfurt Ulusal Meclisi üyesi (sol kanat); 1849’da İsviçre’ye göç etti; ellili yıllardan altmışlı yıllara kadar Louis Bonaparte’ın maaşlı gizli ajanlığını yaptı, proleter devrimcilere karalama kampanyaları yürüttü; Marx’ın ”Herr Vogt” yazısında deşifre edildi.

Weston, John: Dülger, müteahhit; Owen ttaraftarı; UİB Kuruluş Toplantısı katılımcısı, UİB Genel Konsey üyesi (1864-72), Britanya Federal Konsey üyesi, Londra Konferansı delegesi (1871).

Wroblewski, Walery (1836 – 1908): Polonyalı devrimci demokrat; 1863/64 Polonya bağımsızlık ayaklanmasının önderlerinden; Paris’e göç etti, UİB Genel Konsey üyesi ve Polonya’yla haberleşme sekreteri (1871/72), La Hey kongresi delegesi (1872), Bakunincilere karşı aktif mücadele yürüttü.

Yarrow, F. J.: İngiliz sedefçi, Trade – Unionların temsilcisi, UİB Genel Konsey üyesi (1866-68 ve 1872).

Bölüme ait diğer yazılardan!

YÜZÜNCÜ YILINDA LOZAN ESARETİ! KKP

Yüzyılı aşkındır, halkımız ulusal ve demokratik talepleri için ayağa kalkarak, büyük mücadeleler vererek, zaman zaman …