_________________________________________________________________________
birlik yolu
BÜTÜN ÜLKELERİN İŞÇİLERİ BİRLEŞİN!..
_______________________________________________________________________
Sayı: 16
Eylül
1981
_________________________________________________________________________
TOKAT’DA DEVRİMCİ MÜCADELE SÜRECEKTİR!
Tokat’ta faşizme ve burjuvaziye karşı sürdürülen mücadelenin kökleri uzun bir zamana dayanmaktadır. Ama özellikle son yıllarda burjuvazinin tehlikeli bulduğu boyutlara ulaşmıştır.
Tokat daha önceleri ve 1977’lere kadar faşist güçlerin etkinliğinde bir yöre olarak bilinmekteydi. Sivil faşist güçlerin devlet desteğinde açıkça, yaygın olarak ve ilk örgütlendikleri bölgelerden biridir Tokat.
Tokat’ta faşist güçler bir yandan terörle devrimci ve demokratik gelişmeyi sindirmeye çalışırken, diğer yandan da kitle temelini genişletmek için mezhep kışkırtıcılığı yapıyor, bilinçsiz kitleleri kandırarak kitle temeli yaratıyor ve esnafları haraca bağlıyorlardı.
Ancak, emekçi yığınlar içerisinde, esnafta, yoksul köylülerde ve işçilerde bir anti – faşist potansiyel giderek kabarıyordu. Yer yer de direniyordu. İlk başlarda devrimci önderlerin sayısı ve örgütlü gücü azdı; ama bilinçli, uzun dönemli, sabırlı ve inançlı bir mücadeleyle büyüyen anti – faşist potansiyel yavaş yavaş örgütlendi. İlk başlarda oldukça ağır yürüdü devrimci mücadele. Çünkü Tokat kırsal bir bölgedir. Bir yandan, faşizmin saldırılarına karşı direnerek karşı konuluyordu (bu uğurda onlarca yiğit komünist ve devrimci şehit verildi; gerektiğinde faşist güçler cezalandırıldı ve hesap soruldu); öte yandan, işçi, esnaf, yoksul köylü, memurlar ve gençler içinde ısrarlı ve kararlı örgütlenme faaliyetleri sürdürülüyordu. Legal ve illegal örgütlenme çalışmaları birarada yürütüldü. Emekçi halkın çıkarı için devrimci önderler en önde fedakârca çalıştılar. Gerek devrimcilerin birliğinin sağlanması, gerekse anti – faşist güçlerin en geniş ölçüde seferber edilmesi için propaganda – ajitasyon çalışmaları sürdürüldü. Devrimci bir bağımsız adayla senato seçimlerine katılındı. Öte yandan illegal örgütlenme geliştirilerek halk yığınlarının silahlanmasına önderlik edildi.
Son yıllarda devrimci mücadele ve örgütlenme halk yığınları içinde öyle bir aşamaya vardı ki; izlenen doğru taktiklerle faşist güçlerin Çorum, Maraş ve Malatya benzeri katliam girişimleri hep boşa çıkarıldı. Faşist güçler artık eskisi gibi zor ve demagoji yoluyla kitleleri peşlerinden sürüklüyemiyorlardı. Artık karşılarında örgütlü ve silahlı kitleler vardı. Hatta 19 Mayıs 1980’de Reşadiye’de binlerce yoksul köylünün toplanarak faşist güçlere karşı koyuşu sırasında, şehri terkedip kaçtılar.
Elbette devrimcilerin daha eksikleri vardı. Ama buna rağmen işte böyle bir seviyeye gelindi. Tokat’ta devrimci mücadele artık bizzat, işçi, esnaf, yoksul köylü ve gençlik yığınları içinde kök saldı. Halk yığınlarına mal oldu.
Anti – faşist mücadelenin gelişimi tüm Türkiye’de olduğu gibi Tokat’ta da burjuvaziyi korkutuyordu. Bundan dolayı burjuvazinin dikkatini çekiyordu.
İşte bugün faşist cunta kanlı bölge operasyonlarının yönün Tokat’a bundan dolayı çevirmiştir. Faşist cunta genel bir operasyon hazırlığını iki aşamalı olarak yürütmektedir.
Şimdiki durumda bölgeye çok yoğun olarak sivil istihbarat itlerini yığmış durumdadır. Bundan amaç örgütler ve devrimci önderler hakkında bilgi toplama, ilişki çözme, muhbir ve gammazcı şebekesi ortaya çıkarmadır. Aynı zamanda kitlelerde birbirlerine karşı kuşku, güvensizlik ve tedirginlik yaratmaya çalışıyor. Bu yolla adam satın almaya çalışıyor.
Öte yandan gizli Alevi Kurtuluş Ordusu (AKO) yalan propagandasıyla kitleleri korkutmaya ve hedef şaşırtmaya çalışıyor. Bunun ardından Niksar, Almus ve Reşadiye yöresindeki köylere baskın düzenlendi. Almus’ta bir çok ilerici memur ve öğretmen gözaltına alınıp Alevi Kurtuluş Ordusu kurmaktan dolayı işkenceden geçirildi. Daha sonra ise bu yalanın tutmadığını görünce tutuklananları serbest bırakmak zorunda kaldılar. İşin aslı kendileri istihbarat toplama amacındaydılar, gerçek örgütlerin ve devrimci önderlerin peşindeydiler. Faşistlerin kontrolünde bir bölge zannedildiği için daha önceden iyi bir istihbarat örgütlenmesine sahip değildiler ve şimdi rastgele atış yapıyorlardı.
Muhtemelen cunta bu istihbarat toplama aşamasından sonra, havaların soğumasıyla birlikte ikinci aşamaya geçecektir. Bu ikinci aşamada diğer bölgelerden getireceği birliklerle (Kayseri hava indirme birliğinin getirileceği söylentileri var) ”bölge temizleme” operasyonuna başlayacaktır.
Faşist cuntanın bu tür operasyonlarda izleyeceği yöntemler ise açıktır ve bütün emekçiler tarafından bilinmektedir. Herşeyden önce halk işkenceden geçirilecek, sindirilmek istenecek, cuntanın gücü ve ”yenilmezliği”(!) ispatlanmaya çalışılacaktır.
Öte yandan bu zorbalık yöntemleriyle korkutup sindiremediklerini satın alma yoluna gidecektir. ”Güzel günler, iyi yaşam” vaad ederek ajanlık, muhbirlik teklif edecektir. Her türlü demagojiye baş vurarak kitlelerde devrimcilere karşı güvensizlik yaratmaya çalışacaktır. Çeşitli yörelerde günlerce karakol kurup devrimcileri yakalamaya çalışacaktır.
Peki faşist cuntanın operasyonlarına karşı hangi tedbirler alınmalıdır? Bugünkü koşullarda devrimci mücadele nasıl sürdürülmelidir?
Şu akıldan çıkarılmamalıdır: işçi sınıfına ve emekçi kitlelere daha iyi bir yaşam kendilerinden başka hiç kimse tarafından verilemez. Bunun için bizzat kendi içimizden çıkmış devrimci önderlere sahip çıkılmalıdır. Faşist cuntanın iğrenç ve sinsi saldırıları karşısında şaşırıp paniğe düşülmemelidir. Devrimci inancı ve bilinci diri tutmak ve demagojileri boşa çıkarmak için sürekli bir çalışma sürdürülmelidir.
İhbarcılığın ve gammazcılığın gelişmemesi için bilinçli ve sürekli bir çaba sarf edilmeli, ortaya çıkan örnekler en yaygın biçimde teşhir edilmelidir. Unutulmamalıdır ki halka ihanet eden namussuzlar cezasız kalmayacaktır.
Devrimci çalışmamız şimdi daha gizli, daha bilinçli ve zorunlu olarak yavaş olacaktır. Devrimci yayınlar sürekli okunmalı ve titizlikle korunmalıdır. İlerde, faşizme karşı mücadelede daha çok lazım olacak silahlarınızı teslim etmeyin.
Yine şurası iyice bilinmeli ve bilincimize yerleştirilmelidir: Faşist cunta, emekçi halkın darbeleri altında darmaduman olmaktan kurtulamayacaktır. Tokat’ta devrimci mücadele sürecektir.
KAHROLSUN FAŞİST CUNTA!
Tokat’tan Bir Grup Birlik Yolu Okuru