Partiya Komuniste Kurdistan KKP partiya komuniste kurdistan
İgili Yazılar
Sömürgeci Irak ve İran devletleri bağımsızlık referandumuyla özgür ve bağımsız Kürdistan iradesi ortaya koyan Güney halkımızın bu iradesini kırmak için Kerkük üstüne büyük bir saldırı başlattı. Kerkük’e saldırı Kürdistan’ın kalbine saldırı demektir. Zira Kerkük’süz bir Bağımsız Kürdistan mümkün değildir. Hem büyük Mustafa Barzani hem Mam Celal defalarca ”Kerkûk dilê Kurdistane” demiştir.
Nasıl ki Erbil’siz, Süleymaniye’siz bir Güney Kürdistan olmazsa; Kerkûk’suz bir Güney Kürdistan da olmaz. Kerkûk Güney Kürdistan’ın Kudüs’üdür.
Gün tüm Kürtlerin bütün güçlerini birleştirerek Kerkûk’u savunma günüdür. Gün, parti, görüş, inanç farkı gözetmeden bütün Kürtlerİ Kerkûk şahsında Güney Kürdistan’ın bağımsızlık hak ve iradesine yapılan saldırıya karşı birleştirme; Kürdistan düşmanlarına karşı Kürdün namus, haysiyet ve şerefini savunma günüdür. Kürdistan’ın bütün parçalarında, dört sömürgeci devletin Kürdistan harici metropollerinde ve başta Avrupa olmak üzere uzak diasporada yaşayan bütün Kürtler aralarındaki parti, örgüt, görüş, inanç farklarını bir kenara koyarak düşman saldırısına karşı ayağa kalkmalıdır.
Kürdistan Peşmerge Kuvvetleri ve Kerkûk halkı başta olmak üzere bütün Güney Kürdistan’ın genci ve yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle sömürgeci saldırganlara cesaretle direneceğine ve Kerkûk’u onlara kolay kolay teslim etmeyeceğine inancımız tamdır.
Düşman teknik olarak ve organizasyon bakımından üstündür. Kerkûk üzerine 500 tank ve sayısız araç, ağır silah, yeni organize olmuş eğitimli bir ordu sürmektedir. İŞİD’le mücadele döneminde Kürt peşmergelere verilmesinden kaçınılıp, Irak silahlı kuvvetlerine verilen en modern silahlar bugün Kürtlere karşı kullanılmaktadır. Bu durum bu silahları Irak ordusuna veren başta ABD olmak üzere bütün emperyalist devletleri bu küstah saldırının suç ortağı yapmaktadır. Öteki suç ortakları bellidir: Türkiye, İran ve Rusya. İlk ikisi doğrudan suç ortağı ve İran zaten fiili olarak iştirakçidir. Türkiye ise şimdilik Rojava’da rol almış, Afrin’i kuşatmakla meşuldür.
Bu çapta bir saldırı yalnızca ”Irak” saldırısı değil; doğrudan ve dolaylı ”uluslararası mutabakat” saldırısıdır. Böyle bir saldırıya karşı Kürdün ulusal ve Kürdistan dostlarının uluslararası mutabakat ve direnciyle karşılık verilmeli ve düşmanın hevesleri kursağında bırakılmalıdır.
Bu, mümkündür. Düşman Kerkûk kapılarında hezimete uğratılabilir ve halkımızın referandumda ortaya koyduğu irade, saldırganların üstüne yürüdüğü Kerkûk kapılarında bir kez daha zaferle çıkabilir.
Haydi Kürtler! Gün namus günüdür! Gün Kerkûk’u savunma günüdür. Kürdün ilelebet milli esaret boyunduruğunda kalmasını ”Milli Görev” telakki eden Türk, Arap, Fars sömürgecilerine tarihi bir ders vermenin zamanıdır!
ZAFER HALKIMIZIN OLACAKTIR!
16. 10. 2017
Partîya Komunîsta Kurdîstan – KKP
Merkez Komitesi
